admin tarafından yazılmış tüm yazılar

B?R M?LYON KEL?ME

Türkiye’nin be?eri sermayesini ve entellektüel kapasitesini art?rman?n çok önemli bir yolu, bireylerin okuma al??kanl???n? geli?tirmektir. Bilimsel ara?t?rmalar göstermektedir ki, okuma yetene?i geli?mi? ve kitap okuma al??kanl??? olan ö?renciler, daha kolay problem çözen, daha yarat?c?, ve okuldaki ba?ar?s? (matematik ve fen dersleri dahil) daha yüksek ö?rencilerdir. Kitap okumak, insan beyninin analiz yetene?ini art?rmaktad?r. Düzenli kitap okuma al??kanl??? olan insanlar?n bilgi sentezi yapma ve de?i?ik dü?ünce ve fikirleri kar??la?t?r?p analiz etme yetenekleri ilerler.

Dolay?s?yla, çal??an?n?n daha üretken, ortalama insan?n?n daha ak?ll? ve yarat?c? oldu?u bir toplum için insanlara okuma al??kanl???n? a??lamak gerekir.

Bunu ba?arman?n bir yolu, Amerika’n?n baz? yerlerinde uygulanan bir yöntemi Türkiye’de de uygulamak ve ö?rencilerin, normal okul müfredat?n?n d???nda, y?lda B?R M?LYON KEL?ME okumalar?n? sa?lamakt?r. Bu bir milyon kelime, ortaö?retim ve üstü ö?renciler için geçerli olup, y?lda yakla??k 25 kitap okumak anlam?na gelir.

?lkö?retim seviyesi ö?rencileri için ise bu rakam daha dü?ük (500,000 kelime) olarak dü?ünülür, ve küçük ya?ta ö?renciler için ana-baba deste?i (çocu?un okumas?na yard?mc? olmak) gerekir ba?lang?çta.

Y?lda B?R M?LYON KEL?ME yüksek bir rakam olarak gözükse de, bu asl?nda gerçekle?mesi son derece makul bir hedeftir. Bir çocu?un dersler haricinde y?lda bir milyon kelime okumas?, iki haftada bir kitap bitirmesi demektir ki, bu yüksek bir tempo degildir. GENEL KURAL, her ak?am 30 dakika kitap okumakt?r.

“Bir milyon kelimeyi olu?turan yakla??k 25 kitab?n hangi kitaplar olmas? gerekir?” sorusunun cevab? ?udur: Çocuklar, tamamen kendi seçimleri olan, istedikleri bütün kitaplar? okuyabilmeli ve bu konuda devlet ya da ö?retmenleri dahil, hiçbir ki?i ya da kurum taraf?ndan k?s?tlama getirilmemelidir. Program?n amaçlar?ndan biri, çocuklara ders kitaplar? d???nda yeni ufuklar açmak, kendi yollar?n? kendilerinin bulmalar?na yard?mc? olmak, ve sorgulayan, dü?ünen, tart??an bireyler olarak yeti?melerini sa?lamakt?r. Bu yüzden, NE ?STERLERSE ONU OKUMALARI son derece önemlidir.

?ster “Tavla ?ampiyonlar?” ad?nda bir kitap , isterse “Evrenin Temel Kurallar?” n? okusunlar; ister “Futbolun Tarihi” ile ilgilensinler, veya “Hz. Muhammet’in Hayat?,”  “Steve Jobs’?n Hayat?”, ya da “Hitler’in Hayat?”n? okusunlar; ister “Dinler Tarihi” isterse “Nobelli Fizikçiler” adl? kitaplar ilgilerini çeksin; yeter ki bir milyon kelime okusunlar y?lda. ?ster Sait Faik, ister O’Henry hikayeleri, ister Yahya Kemal, ister Orhan Veli ?iirleri okumak istesinler; ister Harry Potter’?n maceralar?n?, isterse Dedektif Ali Bey’in serüvenlerini okusunlar. ?ster kurgu bilim romanlar?, ister a?k romanlar?, ister macera romanlar? okusunlar. ?ster Tolstoy, ister Yunus Emre, ister Isaac Asimov okusunlar. Ne okurlarsa okusunlar; yeter ki y?lda B?R M?LYON KEL?ME okusunlar.

Bilimsel ara?t?rmalar göstermi?tir ki, anne-babalar? düzenli ?ekilde kitap okuyan çocuklar?n kitap okuma al??kanl??? yüksektir. Bu ?u demektir: Türkiye e?er kitap okuma al??kanl??? olan bir genç nesil yaratabilirse, o neslin cocuklar?n?n da kitap okuyan bireyler olmas? daha kolay, nerdeyse kendinden olu?an, bir durum olacakt?r.

Çocuklar? y?lda B?R M?LYON KEL?ME okumaya te?vik eden bu projenin pratik zorluklar? nedir? Bu projenin maliyetini kim kar??layacakt?r? Her ö?rencinin y?lda bir milyon kelime, yani yakla??k 25 kitap okumas? demek, bu ö?rencilerin velilerinin y?lda 25 kitap sat?n almalar? demekse, bu durum az gelirli aileler için zorluk te?kil edebilir. Fakat, y?lda 25 kitap okumak, 25 kitap sat?n almak anlam?na gelmez.

  • Bu projenin finansman? için özel sektörün deste?i kolayl?kla sa?lanabilir. Ayr?ca, okul kütüphanelerine kitap ba???? için toplum harekete geçirilebilir.
  • Okul ve semt kütüphaneleri bu projede önemli yeri olan birimlerdir. Türkiye’de hemen hiç ra?bet görmeyen, ço?u zaman yeri bile bilinmeyen ?ehir kütüphanelerini yenilemek, modernle?tirmek, insanlar icin cazip hale getirmek gerekir. Bunun dünyada nas?l yap?ld???na örnekleriyle ba?ka bir yaz?da de?inece?im. Fakat, insanlar? cezbeden, tertemiz, çok boyutlu kullan?m? olan, ???l-???l modern kütüphaneler yapmak ve “her semte bir cami” projesi gibi, “her semte bir modern kütüphane” projesini hayata geçirmek zor ve pahal? de?ildir.
  • Geli?mi? ülkelerde, son y?llarda kütüphaneler ödünç kitap verme vas?flar?na ilave olarak “dijital kütüphane” olma yoluna girmi?lerdir. Kütüphaneler kolleksiyonlar?nda bulundurduklar? kitaplar?n yan?s?ra, o kitaplar?n elektronik versiyonlar?n? web-sitelerinde bar?nd?r?rlarlar. Kütüphane üyesi olan ki?i, kütüphanenin web sitesine ba?lanarak ve üyelik numaras?n? girerek, istedi?i kitab?n elektronik versiyonunu bilgisayar?na ya da tabletine indirir ücretsiz olarak. Böylece “e-kitap” kütüphaneden ödünç al?nm?? olur. Herhangi bir kitab? kütüphaneden ödünç almak gibi, e-kitaplar ancak belirli bir süre (bir ay gibi) fonksiyonaldir; bu müddet sonunda okunamaz hale gelir, ve yeniden indirilmesi gerekir. Klasik kütüphanelere, “dijital kütüphane” ilavesi yapmak basit ve az masrafl? bir tatbikatt?r.
  • Hükümetin uygulamaya çal??t??? “Fatih Projesi” isimli proje her ö?renciye bir “tablet” (iPad tipi cihazlar) vermeyi tasarlamaktad?r. Bu projeden ö?rencilerin fayda sa?layabilmeleri için o tabletlerin uygulanaca?? e?itim platformlar?n? yaratmak gerekir. Yukarda bahsettigim “e-kitap” lara bu tabletler vas?tas? ile ula?mak Fatih Projesi’nin elle tutulur bir üretimi olabilir.

Sonuç olarak, Türkiye’nin be?eri sermaye ve entellektüel güç eksikli?ini gidermek  ve gerisinde kald???m?z Dünya Ekonomik Yar???’n? kaybetmemek için bir an önce çal??maya ba?lamak gerekir. Çok boyutlu bu problemin elle tutulur çözüm noktalar?ndan biri Türkiye’nin bilgiye ula?may? bilen, dü?ünen, sorgulayan,  yarat?c? bireyler toplulu?u durumuna gelmesidir. Bunun en önemli ve ku?aktan ku?a?a etkili olacak yollar?ndan biri, bireyleri kitap okur hale getirmektir. Bu hareketin k?v?lc?m? ise, ö?rencilerin kitap okumalar? ile, ne okurlarsa okusunlar, fakat y?lda B?R M?LYON kelime okumalar? ile sa?lanabilir.

Her duydu?una, her okudu?una körü körüne inanmayan, kendi analizini yapma bilgi ve özgüvenine sahip, üretme heyecan? duyan, slogan at?c? de?il, i? yap?c?, Dünya ile rekabet edebilecek yarat?c? insanlar bu özelliklerine okuma al??kanl??? olmadan kavu?amazlar.

Ba??ms?z dü?ünceye ve yarat?c?l??a uzun bir yolculu?un sonunda ula??l?r. Bu yolculukta farkl? fikirlerle, birbirine z?t görü?lerle, de?i?ik dü?ünce tarzlar?yla kar??la?mak, de?i?ik bak?? aç?lar? ile tan??mak sonucunda bilgili ve bilge insan ortaya ç?kabilir.

Bu sebeple, çocuklar ister sat?n al?p okusunlar, ister kütüphaneden al?p okusunlar, ister evdeki kitab? okusunlar; ister ka??t kitap, ister e-kitap okusunlar; yeter ki okusunlar. Ernest Heminway okusunlar, Orhan Pamuk okusunlar, Gabriel Garcia Marquez okusunlar, Richard Feynman okusunlar, Jose Saramago okusunlar, Yasar Kemal okusunlar, Halide Edip Ad?var okusunlar, Stephen Hawking okusunlar… NE ?STERLERSE ONU OKUSUNLAR; yeter ki y?lda B?R M?LYON KEL?ME OKUSUNLAR!

 

 

Entel-dantel, Fatih Sultan Mehmet, Victor Hugo ve Ekonomik Geli?me

Türkiye’de entellektüellerle  alay edilir.  “Entel” lakab? tak?lan ve “Entel-dantel” denilerek alay edilen, topluma yabanc? oldu?u dü?ünülünen bir insan tipidir Türk entellektüeli.

“Entel” lakab? entellektüel’in k?saltmas?d?r.  Entellektüel, Türkçe’ye  ?ngilizce “intellectual” kelimesinden  girmi?tir.  “Intellectual” zeki, ak?ll? ve bilgili anlam?na geldi?i i?in, “entel” kelimesi, akl?n? kullanan, e?itimli, ayd?n insan demektir.   Okuyan, dü?ünen, akl?n? kullanan, fikirleri, felsefeleri  kar??la?t?ran, analiz yapabilen, fikir üreten, bilimsel metodu bilen, tarih ve sanat bilgisi derin entellektüel insanlar bir ülkenin dü?ünce liderleridirler.

Her toplumda oldu?u gibi, Türkiye’de de ger?ek anlamda entellektüel olmayan, fakat kendisine entellektüel havas? vermeye ?al??an insanlar tabii ki vard?r.  Ayr?ca, sahte olmayan, gercek Türk entellektüellerinin bile ne kadar üretken olduklar?,  ülke ve dünya i?in ne öl?üde fikir ve bilgi üretebildikleri, topluma ne öl?üde yol gösterici olduklar? tart???l?r.

Fakat  Türkiye’de entellektüeller, üretken olmad?klar? i?in de?il, s?ra d??? olduklar?, herkes gibi olmad?klar? i?in kü?ük görülürler.  Entellektüel, ya da “entel benzeri” insanlar Türkiye’de kolayca alay konusu olabilirler.  Örne?in, yabanc? dil bilmeyen bir politikac?,  rakibi olan, üç  yabanc? dil konu?an ve e?itimli ba?ka bir politikac?n?n yabanc? dil bilmesi ile alay etmenin halk taraf?ndan olumlu kar??lanaca??n? dü?ünebilir ve hakl? ??kabilir.

 Öte yandan, e?itim ile, bilgi birikimi ile, dü?ünce ve zeka ile alay etmek, cehalet ve aptall?k ile övünmek anlam?na gelir.

Tarihimizde bu durumun hep böyle olmad???n?, tam tersine, bilgili, okumu?, entellektüel insanlara toplumun ve liderlik durumunda olanlar?n de?er verdiklerini biliyoruz.  Bunun en iyi örneklerinden biri, 1453 y?l?nda Fatih Sultan Mehmet’in Istanbul’u fethinden sonra ?ehre girerken kendisine verilen ?i?eklerin ö?retmeni  Ak?emsettin’e verilmesini istemesi, ve bir tevatüre göre, Ak?emsettin’in at?n?n aya??ndan s?çrayan  çamurun kaftan?n? kirletmesi üzerine, “Hocam?z?n at?n?n aya??ndan ç?kan çamur  bizim kaftan?m?z? kirletmez.  Öldü?ümde tabutumu bu kaftanla örtün” diye vasiyet etmesidir.  Atatürk’ün bilime, sanata çok önem veren, okuyan, dü?ünen bir entellektüel oldu?unu, ve Türkiye’nin entellektüel yap?s?n? güçlendirmek için yapt??? çal??malar?  da biliyoruz.

Bilgiye, e?itime, yarat?c?l??a, sanata önem veren bir kültürün, zaman i?inde de?i?erek neden bilgi ve e?itimi de?il, tam tersine cehaleti  takdir eden duruma geldi?ini ve durumun kimlerin i?ine yarad???n?  tart??mak önemli olsa da, daha önemli olan konu ?udur: Entellektüellik ile, yani ak?l, zeka ve bilgi ile alay eden bir toplumun ekonomik aç?dan üretken olamayaca??n?, ve dolay?s?yla fikir üreten “entel” ülkelerin arkas?ndan kör-topal gitme durumunda kalaca??n? bilmek gerekir.

 “Entel” insan yaratmak yerine, “entel” vatanda?? ile alay edip onu kü?ük görmeye çal??an bir toplum, bilimde , teknolojide, sanatta ba?kalar?n?  takip ve kopya etmekten ba?ka ?aresi olmayan, uzun vadede geli?mi? “entel” ülkelerin prangas?z kölesi olmaya mahkum, ve ortalama gelir seviyesi o ülkeler seviyesine yükselemeyecek toplumdur.

Bu durumun çok basit  bir örne?i Türkiye ile Fransa’nin kar??la?t?r?lmas?d?r. Paris’in göbe?inde, Latin Mahallesi denen yerde, Frans?z Devrimi’nden önce yap?lm??, Pantheon ad?nda görkemli bir bina vard?r.  Kilise olarak yap?lan ve y?llarca kilise olarak kullan?lan bu muhte?em bina, daha sonra Frans?zlar taraf?ndan ülkenin önemli entellektüellerinin defnedildi?i bir “An?t Kabir” haline getirilmi?tir.  Fransa’n?n önemli dü?ünür, bilim insan? ve yazarlar?n?n gömüldü?ü  bir mekân olarak kullan?lan bu binaya girince,  Emile Zola’dan Voltaire’e, Marie Curie’den  Jean-Jacques Rousseau’ya ve Victor Hugo’ya kadar bir ?ok Frans?z entellektüelinin binan?n i?indeki an?t mezarlar?, bu insanlar?n Frans?zlar i?in ne derece önemli oldu?u gerçe?ini gösterir.

Kendi “Entel” insan?na de?er veren, kendi çocu?unun cahil de?il entellektüel olmas?n? arzu eden toplum ise, ara?t?rmaya, dü?ünmeye, tart??maya, üretmeye, yenili?e aç?k olur.    Böylelikle, o toplum dünyaca önemli sanat??lar, bilim insanlar?, filozoflar üretir ve bu durum ülke insan?n?n refah?na da yans?r.   Örnek: Türkiye’de ?u ana kadar Nobel Ödülü alan bir ki?i vard?r (yazar Orhan Pamuk).  Fransa ise ekonomiden fizi?e, edebiyattan t?bba ve kimyaya kadar de?i?ik alanlarda 67 Nobel ödüllü insan yaratm?? durumdad?r.  Bunun sonucu, Turkiye’de ki?i ba??na gelir $10,000 iken, Fransa’da ki?i ba??na gelir 43,000 dolard?r.  Türkiye’de her do?an 1,000 bebekten 17’si ölürken Fransa’da her 1,000 bebekten sadece 4’ü hayat?n? kaybetmektedir.  Türkiye’de insan ömrü Fransa’dan 7 y?l daha azd?r.  Di?er bir deyi?le, neresinden bakarsan?z bak?n, Frans?z insan?n?n refah?, Türk insan?ndan çok daha yüksektir.

Bu durumdan ??k?? yolu var m?d?r?  Tabii vard?r.  Kültür de?i?imi san?ld??? kadar zor olmayan bir olgudur.  Toplumun liderlerinin etkisi ile ve e?itim sisteminde yap?lacak bir-iki de?i?iklik ile bu ?ok gerekli de?i?imin k?v?lc?m? yarat?labilir.

Bunun pratikte nas?l yap?labilece?ini (örnegin, ilkokuldan ba?layarak uygulanmas? gereken basit fakat etkili bir projeyi, ve baz? seçkin lise ve üniversitelerde Türkiye’nin entellektüel  liderli?ini yapacak yeni insan tipinin nas?l yeti?tirilebilece?ini) bundan sonraki iki yaz?da açaca??m.

Uruguay Kald?r?mlar?, Kuru Kalabal?k ve T?rkiye’nin Yanl?? Hedefi

Geçen ay, bir konfesans?n aç?l?? konu?mas?n? yapmak için Uruguay’?n ba?kenti Montevideo’dayd?m bir kaç g?n için. Uruguay, orta gelirli bir Latin Amerika ?lkesi. Ki?i ba??na gelirleri $16,000 (T?rkiye’de ki?i ba?? gelir yakla??k $10,000). Montevideo’ya konferans ba?lamadan bir g?n önce giderek ?ehri görme f?rsat?m oldu.

A?a??daki foto?raf?, kald???m otelin yak?n?nda, ?ehrin en g?zel en semtlerinden birinde çektim. Dikkatinizi çekmek istedigim nokta, kald?r?ma dö?enmi? olan ta?lar?n yerlerinden oynam?? olmalar?.

MOntevideo_1

?kinci, otob?sl? foto?raf, ayn? kald?r?m?n 200 metre ilersindeki durumunu gosteriyor. Burada durum daha da köt?. Kald?r?m ta?lar?n?n ötesinde, alttaki beton da kalkm??, ve yerini topra?a b?rakm??.

Montevideo_2

Montevideo’yu b?rak?p Istanbul’a dönelim. A?a??daki resim, Istanbul’un en gözde semtlerinden Kad?köy, Çiftehavuzlar’da Ba?dat caddesi ?zerinde çekildi. Montevideo kald?r?mlar?ndaki problemin ayn?s? Istanbul’da da var. Çok iyi bildi?imiz ?zere, T?rkiye’de de kald?r?m ta?lar? yerinde durmaz; yap?ld?ktan ?ç ay sonra yerinden oynar, k?r?l?r, ve yerini toz, toprak ve çamura b?rak?r.

Ist_1(Foto?raf: Levent ?zsoy)

Gelir d?zeyi y?ksek ?lkelerde bu durumu göremezsiniz. Daha da enteresan?, bir ?lkenin ki?i ba??na gelirini yakla??k olarak tahmin etmek için o ?lkenin kald?r?mlar?na bakabilirsiniz. Ki?i ba??na gelirin T?rkiye ve Uruguay’dan da d???k oldu?u ?lkelerin ?ehirlerini ziyaret ederseniz (örne?in Mo?olistan’in ba?kenti Ulanbatur), kald?r?mlar?n delik-de?ik hali daha da vahimdir.

Peki bu durumun sebebi nedir? “D???k gelirli ?lke insanlar?, ya?ad?klar? çevrenin kalitesine önem vermiyorlar, ve kald?r?mlar?n ne durumda oldu?u bu insanlar?n öncelikli sorunu de?il” denebilir. “D???k gelirle ya?ama çabas? içinde olan insanlar için, kald?r?mlara para harcamak bir l?kst?r” de denebilir.

?te yandan, kald?r?mlar? bozulacak ya da bozulmayacak ?ekilde yapmak fiyat aç?s?ndan farkl? de?ildir. Çimento her yerde ayn? çimento ve yakla??k ayn? fiyata; kald?r?ma dö?enen ta? da her ?lkede a?a?? yukar? ayn?d?r ve birim maliyetleri farkl? de?ildir. ?yleyse, kalite fark?n? yaratan, Istanbul ve Montevideo kald?r?mlar?n?n 6 ay içinde bozulmas?na sebep olan faktör nedir?

Bu faktör, i?çi kalitesidir. Gerek T?rkiye’de, gerek Uruguay’da ve di?er geli?en ?lkelerde ve gerekse geli?mi? ?lkelerde kald?r?mlar vas?fs?z i?çiler taraf?ndan yap?l?r. Fakat, T?rkiye’de ve Uruguay’da kald?r?m? yapan i?çinin e?itimi ortalama 6 ya da 7 y?l iken, geli?mi? ?lkelerde ayn? i?i yapan vas?fs?z i?çi 10-12 y?l okula gitmi?tir.

Okuma-yazmas? olan fakat temel bilimsel e?itim almam??, bilimsel metot ve sebep-sonuç ili?kisi nedir bilmeyen, g?zel sanatlardan habersiz i?çileri ne kadar zorlay?p denetleseniz de, kaliteli i? yapt?ramazs?n?z.

Bunun bir önemi var m?d?r?

“Yerinden oynayan kald?r?m ta?lar?n? 6 ay sonra tamir ederiz. Bir alt? ay sonra bir daha tamir ederiz. Her alt? ayda bir kald?r?mlar? yeniden yapar?z. Böylece, bu vas?fs?z i?çilere de istihdam yarat?r?z” diye d???nmek yanl?? m?d?r?

Bu d???nce, birden fazla sebep nedeniyle, yanl??t?r. Birincisi, bir kerede ve kal?c? olarak yap?lacak i?i, ?ç kerede yaparsan?z, o i?in maliyetini ?ç misline ç?karm?? olursunuz.

?kinci ve daha önemli nokta ?udur: Kald?r?mlar? do?ru-d?r?st yapamayan i?çilerin temsil etti?i o toplumun ortalama insan?, di?er ?lkelerin çal??anlar? ile rekabet etmekte zorlan?r.

E?er i?çi, yapt??? i?in yanl?? ya da eksik oldu?unu anlayamazsa, kendisine verilen direktifleri takip edemez, i?i yaparken pratikte kar??s?na ç?kan ?retim problemlerini farketmekten ve çözmekten aciz olursa, yap?lan i? ne olursa olsun (in?aat, tekstil, turizm hizmeti, ya da herhangi baska bir ?retim), o i?çinin ortaya ç?kard??? ?r?n, kalite ve maliyet olarak D?nya ile rekabet edemez.

Çok önemli, fakat farkedilmesi zor olan bir husus, D?nya emek piyasalar?n?n giderek entegre oldu?udur. Finans piyasalar?n?n entegre oldu?u daha gözle gör?l?r bir durumda iken, emek piyasalar?n?n entegresi gör?lmesi zor bir ?ekilde ilerlemektedir. Her çal??an insan?n D?nya’nin ba?ka yerlerindeki i?çilerle, fark?nda olmadan rekabet etti?inin fark?na varmak kolay de?ildir. Fakat, bu?day tar?m?nda çal??an ilkokul mezunu T?rk çiftçisi, kendisinden daha e?itimli ve verimli Amerikan çiftçisi ile rekabet etmektedir fark?nda olmadan. Bundan 15-20 y?l öncesine kadar Istanbul ve Gaziantep’te imal edilerek ihraç edilen T?rkiye’ye özel oldu?u d???n?len bak?r cezve, bak?r tencere, pirinç kahve de?irmenlerini ?imdi Frans?z i?çiler daha kaliteli ve daha ucuza yap?yorlarsa, T?rk bak?r ustas?, Bak?rc?lar Çar??s?’ndaki d?kkan kom?usu ile de?il, Frans?z bak?r i?çisi ile rekabet ediyor demektir.

T?rk çal??an?n?n “be?eri sermayesi” daha ?retgen olmaya (kalite ve miktar aç?s?ndan) yetmiyorsa, bu rekabette yenilmemek, bu yar??? kaybetmemek m?mk?n de?ildir.

Bu uluslarasas? yar???n her geçen g?n biraz daha gerisinde kalan bir ?lke ne yapar?

1) Kendi insan?n?n bu yar??ta neden geri kald???n? sorgulamadan, ?retkenli?i d???k vatanda?lar?n?n bu d???k ?retkenlikleri sonucunda ortaya ç?km?? olan d???k ?cretlerini yapay bir ?ekilde telafi etmeye cal???r. Bu nas?l yap?l?r? D???k e?itimli ve d???k verimli insanlar?n normal olarak d???k olan ?cretlerine devlet takviyesi yap?l?r (para ya da g?da vs. yard?m? olarak). Ayr?ca, d???k ?retkenlikten dolay? y?kselmi? olan ?retim maliyetlerinin yapay bir ?ekilde ?st? ört?l?r (s?bvansiyeler ve fiat te?vikleri ile). Bu çöz?mlerin uzun vadede kal?c? olamayaca?? göz ard? edilir.

Ya da:

2) ?lkenin liderleri, bu yar??ta ba?ar?l? olman?n ve ?lke insan?n?n refah?n? y?kseltmenin tek yolunun, çal??anlar?n ?retkenli?ini D?nya ile rekabet edecek d?zeye getirmek oldu?unu farkederler. Bunun yolunun ise, ?lke insan?n?n e?itim d?zeyinin ve e?itim kalitesinin y?kselmesi oldu?unu gör?rler.

T?rkiye bu seçeneklerden hangisini seçmi?tir dersiniz?

T?rkiye’nin Tuhaf Hedefi:

Baz? politikac?lar, T?rkiye’nin hedefinin, ön?m?zdeki 20-25 y?l içinde D?nya’nin en b?y?k 10 ekonomisi içine girmek oldu?unu belirtiyorlar. Bu hedefin gerçekle?ip gerçekle?meyece?i tart???l?rken, bunun do?ru hedef olup olmad??? tart???lm?yor.

D?nya’n?n ilk 10 Ekonomisi aras?na girme hedefi yanl??, ve  T?rkiye için zararl? bir hedeftir. Ç?nk?, bir ?lke insan?n?n refah d?zeyi, o ?lke ekonomisinin b?y?kl??? ile ölç?lmez. ?lkedeki insanlar?n refah?, o ?lkede ki?i ba??na d??en gelir ile ölç?l?r.

?ki ?lke d???n?n: Birincisi ?lkede 70 ki?i ya??yor, ve ki?i ba??na gelir 100 dolar olsun. Dolay?s?yla, bu ?lkenin toplam milli geliri (ekonomisinin boyutu) 7,000 dolard?r. ?kinci ?lkede 100 ki?i ya?as?n, ve bu ?lkede ki?i ba?? gelir 80 dolar olsun. Bu durumda, ikinci ?lkenin ekonomisinin boyutu 8,000 dolard?r. ?kinci ?lkenin ekonomisi daha b?y?k olmakla birlikle, ikinci ?lke insan? birinci ?lkenin insan?ndan fakirdir.

Bu basit örne?in gösterdi?i ?zere, D?nya’n?n 10. ya da 15. b?y?k ekonomisi olmak o ?lke insan?n?n refah?n?n göstergesi de?ildir. Daha çarp?c? olarak görmek istiyorsak, kendimize ?u soruyu soral?m: Hindistan’da m? ya?amak istersiniz yoksa ?sviçre’de mi?

Hindistan, al?m g?c?ne göre ayarlanm?? rakamlarla, 7 trilyon dolara yak?n toplam gelir ile D?nya’n?n en b?y?k ?ç?nc? ekonomisidir. ?sviçre ise toplam sadece 600 milyar dolar civar? y?ll?k gelire sahiptir. ?te yandan Hindistan’da ki?i ba??na gelir $5,000 iken, ortalama ??viçreli $56,000 gelir ile ortalama Hintli’den on kat zengindir.

T?rkiye ?u anda gelece?ini ?sviçre de?il, Hindistan rotas?na çevirmi? durumdad?r. Nedeni de ?udur. T?rkiye’nin y?ll?k n?fus art???, y?ksek bir oran olan binde 12’dir. Dolay?s?yla, T?rkiye n?fusu her y?l bir milyon ki?i artmaktad?r. Bu n?fus art???n? daha da h?zland?rmak için aileler te?vik edilmektedir.

H?zla artmas? istenen bu n?fusun e?itimini ve ?retkenli?ini art?rmaya yönelik bir çaba yoktur. Bu durumda 15-20 y?l sonra ortaya ç?kacak olan durum ?udur: T?rkiye’de az e?itimli, az ?retken ve dolay?s?yla az gelire sahip kuru bir kalabal?k olu?acakt?r. Bu kuru kalabal?ktan olu?an i?g?c? d???k ?cretlerle çal??maya mahkum, i?sizlik oran? y?ksek ve bu tuzaktan ç?k??? m?mk?n olmayan bir insan k?tlesi haline gelecektir.

Yap?lmas? gereken nedir?
1) N?fus art?? oran?n?n y?kselmesi de?il, d??mesi gerekir.
2) Kad?nlar?n i? g?c?ne kat?lmas?n? sa?layacak maddi ve manevi te?vikler uygulamak gerekir. Her dört kad?ndan sadece birinin çal??t??? bir toplum ekonomik olarak geli?emez.
3) Bilimsel metodu bilen, do?ru analiz yapabilen, bilgi ?retebilen, bilgiye ula?may? ve bilgiyi kullanmay? beceren, D?nya ile rekabet edebilecek e?itim, ve k?lt?r donan?m?na sahip i?g?c? yaratmak gerekir. Bunun için:

Çal??ma ya??ndaki insanlar?n e?itimini ve ?retkenli?ini y?kseltmek için D?nya standard?nda, ve 21. y?zy?l?n modern bilimsel e?itimin metoduna dayal? bir e?itim tedrisat?n? gerçek anlamda, kesintisiz 12 y?l s?reli olarak, ?lkenin her yerinde uygulamaya geçirmek gerekir.

E?itim kalitesini art?rmak için ?retken ve yarat?c? insanlar? ö?retmenlik mesle?ine çekmek gerekir. Bunun için de ö?retmenli?i maddi aç?dan cazip hale getirmek, ve ayn? zamanda, ö?retmenlere (baz? ?lkelerde yap?ld??? gibi) ö?renci ba?ar?s?na endeksli prim sistemi getirmek gerekir.

?lkenin k?sa vadede ihtiyac? olan e?itimli i? g?c?ne katk? yapmak amac?yla, lise ile ?niversite aras? köpr? görevi görecek olan, lise mezunlar?n?n kabul edilece?i 2 y?ll?k ön-lisans okullar?n? yaymak gerekir.

Orta ya? grubunda olan ve istihdam ve i? tecr?besine sahip fakat d???k e?itimli i? g?c?n?n verimlili?ini art?rmak için, yeni beceriler ö?retmeye (re-tooling) yönelik, i? saatleri d???nda gidilecek e?itim programlar?n? ba?latmak gerekir.

Sonuç olarak, b?t?n bunlar?n ötesinde sorulmas? gereken temel soru, nereye gitti?imizin fark?nda olup olmad???m?zd?r.

 

T?rk Kad?n? ve T?rkiye’nin Milli Geliri

Bir önceki yaz?da, bir ?lkede ki?i ba??na çal???lan saat miktar?n?n d???k olmas?n?n, o ?lkenin refah d?zeyine (ki?i ba?? milli gelire) do?rudan olumsuz etkisi oldu?unu belirttim.  T?rkiye, Ekonomik ??birli?i ve Kalk?nma Te?kilat? (OECD) ?lkeleri içinde, ki?i ba??na çal??ma saatinin en d???k oldu?u ?lke.   Dolay?s?yla, bu durum, T?rkiye’nin gelir seviyesinin d???k olmas?n?n en önemli nedenlerinden biri.

Bu yaz?n?n konusu ise, T?rkiye’de  ki?i ba??na çal???lan saat miktar?n?n neden d???k oldu?unun biraz daha aç?lmas?.

Ki?i ba??na çal???lan saat miktar?, ?lkede bir y?l içinde çal???lan toplam saat miktar?n?n, çal??ma ya??nda olan (15-64 ya? aras?) n?fusa böl?nmesi ile bulunur.

Bu ise, a?a??da denklemde gör?ld??? ?zere, iki parçaya ayr?labilir.  Bunlardan birincisi, çal??an insanlar?n kaç saat çal??t?klar?; ikincisi ise, toplumdaki insanlar?n y?zde kaç?n?n çal??t???d?r.  Bu ikinci terime “istihdam oran?” diyoruz.EquationÇal??an insan ba??na d??en çal??ma saati artt?kça, yani her çal??an ki?i daha fazla çal??t?kça (Yukardaki e?itlik i?aretinin sa??ndaki birinci terim), toplumda fert ba??na d??en çal??ma saati artar. Ayn? ?ekilde, toplumun çal??an insan oran? artt?kça, (e?itlik i?aretinin sa??ndaki ikinci terim), o ?lkede ki?i ba??na d??en çal??ma saati artar.

A?a??daki grafik, OECD verileri kullanarak, T?rkiye’de ve di?er baz? ?lkelerde çal??an insanlar?n y?lda kaç saat çal??t?klar?n? gösteriyor.Fig1

?rne?in Norveç ve Danimarka’da çal??anlar y?lda ortalama yakla??k 1,480 saat çal???rken, bu rakam Fransa’da 1,500 saat. G?ney Kore’de çal??an insanlar y?lda ortalama 2,234 saat çal???rken, Japon çal??an?, o ?lkenin ?retimine y?lda 1,800 saat katk? yap?yor.

T?rkiye’de çal??an insanlar y?lda ortalama 1,830 saat çal???yorlar.  Bu rakam, di?er baz? ?lkelerin çal??anlar?na k?yasla d???k olmakla birlikte, OECD ortalamas?n?n ?st?nde.  Bu demek oluyor ki, T?rkiye’de çal??an insan, di?er ?lkelere k?yasla daha az çal??m?yor.

?imdi de, de?i?ik ?lkelerdeki istihdam oranlar?na, yani, o ?lkelerde çal??ma ya??nda olan insanlar?n y?zde kaç?n?n çal??t???na bakal?m.  A?a??daki grafikte gör?ld??? ?zere, ço?u ?lkede, istihdam oran? %65 civar?ndad?rBu demektir ki, 15-64 ya? aras? her 100 ki?iden 65 tanesi o toplumda bir i? yapmaktad?r.  ?sviçre, L?ksemburg gibi baz? ?lkelerde ise bu oran %85’leri geçmi? durumdad?r

Fig2T?rkiye ise,  istihdam oran?n?n OECD ?lkeleri içinde en d???k oldu?u ?lkedir. T?rkiye’de çal??abilecek ya?ta olan her 100 ki?iden sadece 45’i çal??maktad?r.

T?rkiye’deki bu derece d???k çal??ma e?iliminin nedenlerini aç?klamadan önce, basit bir örnek vererek bu durumun sonuçlar?n? bir kez daha görmekte fayda var.

?ki ?lke d???n?n.  ?kisinin de n?fusu 100 ki?i olsun.  Her iki ?lkede de 15 ya? alt? ve 64 ya? ?st? (yani, çok genç ya da emekli olabiliecek ya?ta olan) 20 ki?i olsun.  Bu demektir ki, her iki ?lkede de çal??abilecek ya?ta olan 80 ki?i vard?r.  Bu ?lkeler a?a??daki tablonun iki sat?r?nda gösterilmi? durumdalar.   Sar? rankle gösterilen birinci ?lkede, çal??abilecek olan 80 ki?iden 50si çal??mak istesin.  Bu 50 ki?i, ?lkedeki i?g?c? say?s?d?r.  Bu sar? ?lkede i?sizlik oran? %10 olsun.  Bu demektir ki, bu birinci ?lkede çal??mak isteyen 50 ki?iden %10’u (5 tanesi) i? bulamayacak, geri kalan 45 ki?i çal??acakt?r.  Bu 45 ki?i, ?lkedeki istihdamd?r.  Çal??an her 45 ki?i y?lda 2,000 saat çal???rsa, bu ekonomide y?lda toplam 90,000 saat çal???lm?? olur. ?lkedeki i?çi verimlili?inin 5 oldu?unu varsayarsak, bu demek olur ki, bu ?lkede  90,000 saat toplam çal??ma ile ?lkenin milli gelir $450,000 olacakt?r.  ?lkede 100 ki?i ya?ad???na gore, ?lkenin $450,000 toplam ?retimi (milli geliri) 100 ki?iye böl?n?nce, ?lkede ki?i ba?? gelir $4,500 olacakt?r.

LongTable?imdi, mavi rekle gösterilen ikinci ?lkeye bakal?m. Bu ?lkede de ya??yan insan say?s? 100, ve çal??abilecek insan say?s? 80.  Mavi renkle gösterilen bu ikinci ?lkenin di?erinden tek fark?,  bu ikinci ?lkede 50 yerine 70 ki?inin çal??mak istiyor olmas?. Bu ?lkede de, di?eri gibi, i?sizlik oran? 10% oldu?u için, çal??mak isteyen bu 70 ki?iden ancak 63 tanesi çal??abilir olsun.  Bu insanlar?n her biri, di?er ?lkedeki gibi, y?lda 2,000 saat çal??s?nlar ,ve ?retkenlikleri de di?er ?lke ile ayn? olsun.

Tabloda belli oldu?u ?zere, bu iki ?lke birbiri ile her bak?mdan ayn? olmakla birlikte, ikinci ?lkenin i? piyasas?nda çal??an (istihdam olan) insan say?s? daha y?ksek oldu?undan, ve dolay?s?yla bu ?lkede toplam daha fazla saat çal???ld??? için, bu ikinci (mavi) ?lkede toplam milli gelir $630,000 olacak, ve bu gelir 100 ki?iye bölund???nde ki?i ba?? milli gelir $6,300 olacakt?r.

Sonuç olarak, birinci ?lkede, 45 ki?i 100 ki?iyi beslemek için çal???rken, ikinci ?lkede, 100 ki?iyi desteklemek icin 63 ki?i çal??maktad?r ve bu y?zden ikinci ?lkenin ortalama insan? daha zengindir.

Peki, T?rkiye’de insanlar?n çal??ma oranlar? neden d???k?  Bunun cevab?n? vermeden önce, toplam istihdam? erkek ve kad?n olarak ay?ral?m ve ortaya ç?kan tabloya bakal?m.

Table

Yukardaki  tabloda gör?ld??? ?zere, D?nya’n?n bir çok ?lkesinde erkek n?fusun %75 – %80’i çal??makta iken, T?rkiye’de bu oran %66’d?r.  Di?er bir deyi?le, Alman erkeklerinin y?zde 76’s?, Meksika’l? erkeklerin 81’i, Rus erkeklerinin y?zde 73’?, Japon erkeklerinin y?zde 89’u  çal???rken, T?rk erkeklerinin sadece y?zde 66’s? çal??maktad?r.

Daha da vahimi, ba?ka ?lkelerde kad?nlar?n yakla??k %65’i çal??makta iken, T?rkiye’de her 4 kad?ndan ancak biri çal??maktad?r.

?zet olarak, T?rkiye’deki durum ?udur: Çal??an insanlar, y?lda çal???lan saat miktar? olarak, D?nya ortalamas?n?n uzerinde çal??maktad?rlar.  ?te yandan, toplumun önemli bir k?sm? hiç çal??mamaktad?r.  Toplumun (erkek-kad?n) %45’? çal??arak, hem kendilerini hem de çal??mayan %55’i destekler durumdad?r.  45 ki?inin elde etti?i gelirle 100 ki?iyi destekleyen bir ekonomide, ki?i ba??na geliri hizla b?y?tmek hayali, gerçeklerle çeli?mektedir!

?zellikle T?rk kad?nlar?n?n istihdam oran?n?n bu derece d???k olmas? T?rkiye’nin geli?me çabalar? ön?ndeki en b?y?k engeldir.

D?nya’n?n geli?mi? ve h?zla geli?en ekonomileri, kendi ?lkelerinin kad?n-erkek t?m be?eri sermayelerini kullanarak vatanda?lar?n?n gelirini ve dolay?s?yla refah?n? h?zla art?rmaya çal???rken, T?rkiye’deki durum, kad?nlar?n ekonomik hayat?n bu derece d???nda olmas?ndan dolay?, tek ayakla ko?maya çabalayarak, iki aya??n? da serbestçe kullanan di?er ko?ucularla yar?? etmeye benzer.

Burada akla hemen ?u gelebilir.  T?rkiye’de kad?nlar?n dörtte ?ç? ev d???nda çal??m?yorlar; fakat bu demek de?ildir ki, bu kad?nlar topluma katk?da bulunmuyorlar.  Çal??mayan ev kad?nlar?, evde çocuk b?y?terek, hane içi ?retim yaparak (ev i?i, yemek, vs.) ailelerine ve topluma ekonomik katk?da bulunmaktad?rlar.  Bu do?ru bir gözlemdir.  Gerçekten de, özellikle geli?mekte olan ekonomilerde bu tip kayda geçemeyen faaliyetler, milli geliri oldu?undan daha d???k göstermektedir.  ?rne?in, lokantada yemek yedi?inizde, bu yeme?i ortaya ç?karan a?ç?n?n ve garsonun eme?i, milli gelirin bir parças? olarak kayda geçer, fakat ayn? yeme?i evde pi?irdi?inizde, yemek yapmak ve sunmak için harcanan zaman?n de?eri, gayri safi milli has?la içinde göz?kmez.  Fakat bu durum, az çok her ?lkede geçerlidir, ve ekonomistlerin yapm?? olduklar? çal??malar göstermi?tir ki, bu ?ekilde kayda girmeyen (ev içinde yap?lan) ekonomik faaliyetleri hesaba katmak, ki?i ba??na gayri safi milli has?lay? ölç?de (fakir ?lkelerde bile) de?i?tirmez.

Ayr?ca, çocuk b?y?tmek, ev ?retimine katk?da bulunmak gibi faaliyetler, sadece T?rk kad?n?na mahsus de?ildir.  Kad?nlar?n %60, %65 gibi oranlarda çal??t??? ?lkelerde de çocuklar bak?lmakta, yemekler yap?lmakta, aile hayatlar? ya?anmaktad?r. Kad?nlar?n y?ksek oranda çal??t??? toplumlarda, çocuklar okulda daha az ba?ar?l?, aileler daha az mutlu de?ildir.

Çal??ma oran?n?n bu derece (özellikle kad?nlar için) d???k olmas?n?n sebepleri aras?nda yanl?? ve ters vergi ve te?vik politikalar?, i? piyasalar?nda kad?nlara kar?? ayr?mc?l?k, e?itimsizlikten kaynaklanan i?çi vas?fs?zl???n?n yol açt??? ?cret d???kl?kleri, ve kad?nlar?n ekonomik ve sosyal hayattaki rol? hakk?nda toplumun  tavr? vard?r.  Yap?lm?? olan bilimsel çal??malardan edinilen bilgiler ?????nda, do?ru politikalarla bu problemi çözmek zor de?ildir.  Bilimsel kökenli çöz?mlerin neler oldu?unu daha sonraki yaz?larda belirtece?im.

 

T?RK ?NSANI ÇALI?KAN MI?

“T?rk insan? çal??kan m??”  Bu sorunun objektif cevab?n? vermek için, T?rkiye’de insanlar?n ne kadar çal??t???na ve bu miktar?n di?er ?lkelere k?yasla ne durumda oldu?una bakmak gerekir.  Her ?lkede bir y?l içinde çal???lan toplam saat miktar?n?, o ?lkenin çal??ma ya??nda olan (15-64 ya? aras?) insan say?s?na bölersek ç?kan rakam, o ?lkede çal??ma ya??ndaki insanlar?n y?lda ortalama kaç saat çal??t?klar?n? gösterir.

A?a??daki grafik, Ekonomik ??birli?i ve Kalk?nma Te?kilat? (OECD)’den al?nan verilerle, T?rkiye’de ve baz? di?er ?lkelerde y?ll?k ortalama çal??ma saati miktarlar?n?n 1990’dan bu yana durumunu gösteriyor.

Mankiw_Turkiye_2

Gör?ld??? ?zere T?rkiye’de ki?i ba??na y?ll?k çal??ma saati ortalama 850 civar? iken, Fransa’da insanlar y?lda yakla??k 950 saat çal???yorlar.  Almanlar ki?i ba??na y?lda ortalama 1,050 saat çal???rken, bu rakam ?ngiltere’de 1,200 saate ula?m?? durumda.

T?rkiye, OECD ?lkeleri aras?nda, ki?i ba??na çal??ma saati aç?s?ndan, insanlar?n en az çal??t?klar? ?lke.

A?a??daki tablo, bu durumu ba?ka bir ?ekilde gösteriyor.  Bu tabloda ?lke isimleri birinci s?tunda, bu ?lkelerde 2005-2012 aras?nda ki?i ba??na çal???lan ortalama saat miktar? ikinci s?tunda gösterilmi? durumda.  Tablonun ?ç?nc? s?tununda ise, her ?lkedeki ortalama çal??ma saatinin T?rkiye’ye oranla ne durumda oldu?u gösteriliyor.   ?rne?in, T?rkiye’de 2005-2012 aras? ki?i ba?? ortalama çal???lan saat 844 iken, ?talya’da bu rakam 1,141.  Di?er bir deyi?le, ?ç?nc? s?tunda gösterildi?i ?zere, ?talya’da T?rkiye’den %35 daha fazla çal???l?yor.

Tablo_1

T?rkiye ile di?er ?lke insanlar?n?n çal??ma e?ilimleri aras?ndaki uçurum â?ikar.  ?rne?in, Kanada’ da fert ba??na T?rkiye’ye oranla %51, G?ney Kore’de ise %76 daha fazla çal???l?yor.

T?rkiye’de ki?i ba??na çal??ma saatinin neden bu kadar d???k oldu?unu bir sonraki yaz?da aç?klayaca??m.  Fakat daha önce, bu kadar az çal??man?n toplum refah?na olan etkisini aç?klamakta fayda var.

Bir ?lkenin refah seviyesinin  önemli göstergesi, o ?lkede ki?i ba??na d??en gelirdir.  Bu da, o ?lkede bir y?l içinde elde edilen Gayr? Safi Milli Has?lan?n (GSMH) o ?lkedeki insan say?s?na böl?nmesiyle elde edilir.

Bu terimin (Gayri Safi Milli Has?la – GSMH) T?rkçesi ise ?lkede ?retilen mal ve hizmetlerin, ve dolay?s?yla, ortaya ç?kar?lan ?retimin toplam de?eri.  Bunun içinde ?lkede ?retilen her ?eyin de?eri var.  Çiftçilerin ?retti?i bu?day, karpuz ve elma, bal?kç?lar?n tutup satt??? bal?k, in?aat i?çisinin,  mimar?n?n ve m?hendisinin çal??mas?yla ?retilen binalar?n de?eri, otellerin ve lokantalar?n m??terilere sunduklar? hizmetler, seyyar sat?c?n?n satt??? mal?n katk?s?, banka memurunun m??terisine verdi?i hizmetin de?eri, doktorun hasta muayene ederken ortaya ç?kard??? sa?l?k hizmetinin de?eri; k?saca toplumda ne ?retilmi? ise, onlar?n toplam de?erlerine GSMH diyoruz.  Bu ortaya ç?kan toplam de?er, tabii ki toplumun bireylerine gelir oldu?u için, GSMH o ?lkenin toplam geliri anlam?na geliyor.

GSMH’y? insan say?s?na (Toplam N?fusa) böld???m?zde, o ?lkedeki ki?i ba??na geliri buluyoruz.

Eq1_10

Ki?i ba??na gelir T?rkiye’de yakla??k 11,000 dolar iken, bu rakam ?spanya’da 30,000 dolar, Fransa’ da 43,000 dolar, Almanya’da 46,000 dolar ve ABD’de 53,000 dolard?r.

Ortalama vatanda??n refah d?zeyini gösteren ki?i ba??na geliri, geçici de?il, kal?c? olarak y?kseltecek politikalar?n tesbit edilmesi ve uygulanmas?, her ?lkede ekonomistlerin ve politikac?lar?n hedefleri aras?ndad?r.

Ki?i ba??na gelir (GSMH’nin Toplam N?fusa böl?nmesi), a?a??da gösterildi?i ?zere, 3 parçaya ayr?labilir.

Eq2_12Bu demektir ki, toplumun refah?n?n göstergesi olan Ki?i Ba??na Gelir,  yukardaki e?itli?in sa? taraf?nda olan 3 terimin çarp?m?na e?ittir ve dolay?s?yla bu terimlerden etkilenir.  Bu terimlerin artmas?, ki?i ba??na d??en gelirin y?kselmesini sa?lar.  Bu terimleri teker teker inceleyelim.

Eq3_8    Bu terim, toplumun 15-64 ya? grubundaki insan say?s?n?n toplam n?fusa oran?n? gösterir.  Bu oran y?ksek ise, çal??abilecek durumda olan (yani çok genç ya da çok ya?l? olmayan) insanlar?n oran? toplumda y?ksek demektir.  Bu oran?n y?kselmesinin ki?i ba??na d??en gelir miktar?n? nas?l etkiledi?ini görmek için basit bir örnek d???nelim.  ?lke 100 ki?iden olu?sun ve bu n?fusun 50 ki?isi 15-64 ya? aras?nda olsun.  Bu insanlar?n hepsi çal???p ?retse bile, toplumun ortalama geliri, bu 50 ki?inin ?retti?i gelirin toplam n?fus olan 100 ki?iye böl?nmesi ile olu?acakt?r.  ?te yandan, ayn? ?lkede 15-64 ya? grubunda 50 yerine 80 ki?i oldu?unu varsayal?m.  Bu durumda, ?retim potansiyeli olan insan say?s? daha fazla oldu?u için, bu insanlar?n çal??mas? durumunda, 80 ki?inin ?retimi 100 ki?iye pay edilecek, ve dolay?s?yla, ki?i ba??na gelir miktar? daha y?ksek olacakt?r.

15-64 ya? grubunun n?fusa oran? bir çok ?lkede %65 civar?ndad?r ve zaman içinde fazla de?i?mez.  Bu oran T?rkiye’de %67’dir.  Bu demektir ki, T?rkiye’nin ki?i ba??na gelirinin di?er ?lkelere göre d???k olmas?n?n nedeni, çal??ma ya??ndaki n?fus oran?n?n d???kl??? de?ildir.

Eq4_8   Bu terim, ?lkedeki toplam ?retimin toplam çal??ma saatine böl?nmesi ile elde edilir, ve dolay?s?yla saat ba??na elde edilen ?retimi belirtir.  Bu ise, o ?lkenin verimlilik d?zeyinin bir göstergesidir.  Bu oran?n artmas?, her bir çal??ma saati ile daha fazla ?retim yap?ld??? anlam?na gelir; ve bu da ortalama geliri (ki?i ba??na geliri)  art?r?r.

Çal???lan her bir saat ba??na elde edilen ?r?n miktar?n? gösteren bu terimi nas?l art?rabiliriz ?lke ekonomisinde?  Bu terimi art?rman?n bir yolu çal??anlar?n daha fazla teknoloji ve fiziki sermaye kullanmalar?d?r.  ?rne?in, bir  i?çinin kazma k?rek kullanarak 2 saatte yapt??? bir i?i, ba?ka bir i?çi makine kullanarak bir saatte yapabiliyorsa, bu demek olur ki, ayn? ?retim daha az saatte yap?lm??t?r; ve bu da ?retkenli?in artmas? anlam?na gelir.

Fakat, ?retkenli?i, yani saat ba??na elde edilen ?r?n?, yeni teknolojiler kullanarak art?rmak, özellikle geli?mekte olan ?lkelerde s?rekli olarak uygulanabilecek bir strateji de?ildir.  ?rne?in bankada çal??an memurlar?n bir mesai saatinde  ?rettikleri hizmet miktar?n?, bu bankalara bilgisayar ve para sayma makineleri alarak art?rabiliriz.  Fakat bu ?retkenlik art???n? s?rekli olarak tekrar edebilmek zordur, ç?nk? para sayma makinelerinin ve bilgisayarlar?n h?z? her y?l, bir önceki y?la göre, artmaz.  ?n?aatlarda kazma-k?rek yerine harç makinesi kullanarak i?çinin ?retkenli?ini dört kat?na ç?karabilirsiniz, fakat harç makinesi teknolojisi s?rekli olarak ayn? h?zda geli?medi?i için in?aat i?çisinin ?retkenli?ini s?rekli olarak art?rmak zordur.

Ayr?ca ve çok önemli olarak, ?unu da hesaba katmak gerekir ki, artan teknolojileri etkili olarak kullanabilmek için çal??anlar?n e?itim d?zeyi ve kalitelerinin de artmas? gerekir ki, bu da e?itim d?zeyi d???k ?lkeler için bir handikapt?r.

Dolay?s?yla, çal??anlar?n ?retkenli?inin göstergesi olan saat  ba??na elde edilen mal ya da hizmet miktar?n? (?ngilizce’den adapte tabiriyle, produktiviteyi) s?rekli olarak art?rmak çok zordur.

Gelelim ?lkedeki ki?i ba??na geliri belirleyen son terime: Eq5

Yaz?n?n ba??nda belirtildi?i ?zere, bu terim, 15-64 ya? aras?nda olan, çal??ma ya??ndaki insan grubunun y?lda ortalama kaç saat çal??t???n? gösterir.  Bu rakam T?rkiye’de yakla??k  850 saat iken, Slovakya’da 1,020, Almanya’da 1,054, Polonya’da  1,155,  ABD’de 1,200 Japonya’da 1,400 saatdir.

T?rkiye’de  ki?i ba??na çal???lan saat miktar?n?n bu derece d???k olmas?n?n T?rkiye’nin gelir seviyesinin d???k olmas?na do?rudan etkisi vard?r.  Di?er bir deyi?le, çal???lan saat miktar?n?n y?kselmesi, ki?i ba??na d??en geliri y?kseltecektir. Daha da önemlisi, çok basit te?vik politikalar? ile ki?i ba??na çal???lan saat miktar?n?n artmas?n? sa?lamak, (hem de k?sa vedede), zor de?ildir.

T?rkiye’nin ki?i ba??na geliri 11,00 dolar civar?ndad?r.  Bu rakam?, on y?l içinde, bu seviyeden 17,000 dolar seviyesine  y?kseltmek hedefi koydu?unuzu farzedelim (ki, bu da Uruguay ve Slovak Cumhuriyeti’nin bug?nk? gelir d?zeyidir).  Bu, g?zel bir hedef olmakla birlikte, böyle bir amac?n gerçekle?mesi, e?er T?rkiye’de ki?i ba??na çal??ma saati artmaz ise, m?mk?n de?ildir.

Di?er bir deyi?le, birisinin size ?unu söyledi?ini  d???n?n. “Ben de kom?um kadar zengin olmak istiyorum.  Ama, kom?um kadar e?itimim yok. Ayr?ca, kom?um kadar çal??mak ta istemiyorum! Nas?l zengin olurum?””

Böyle bir sorunun cevab?n? vermek için ekonomist olmak gerekmiyor.

Sonuç olarak, az çal??ma ile çok ?retim ve çok gelir elde etmek, e?itim seviyesi ve be?eri sermayesi d???k olan ?lkelerde imkân dahilinde de?ildir.

T?rkiye’de ki?i ba??na çal???lan saat miktar?n?n d???k olmas?n?n sebebi nedir? Bu problemin çöz?m? var m?d?r?  Evet vard?r!  Bunu, bir sonraki yaz?da anlataca??m.

Seçim Nas?l Kazan?l?r (ve Kaybedilir)?

Yakla?an seçimler öncesinde, partilerin almalar? gereken önemli bir karar, ellerindeki kaynaklar? en etkin biçimde nas?l kullanacaklar?.   Diyelim ki, partinizin seçim b?tçesi 50 milyon TL, ve sizin adaylar?n?z 85 seçim bölgesinde di?er partilerin adaylar? ile yar??acaklar.  Elinizdeki b?tçeyi bu 85 seçim bölgesi aras?nda nas?l pay edeceksiniz?  ?lk akla gelen, ve mant?kl? göz?ken cevap, b?tçeyi her bölgeden ç?kacak milletvekili say?s?na oranl? ?ekilde da??tmak.  ?rne?in  Bursa’dan 18 milletvekili ç?kaca??na göre, ve bu rakam seçilecek toplam 550 milletvekilinin yakla??k %3’?  oldu?una göre, Bursa’daki seçim kampanyas? harcamalar? için b?tçenin %3’? ayr?lmal? denebilir.

Bu yanl?? bir karar olur.

Ekonomistlerin bu soruya verece?i cevap ?udur:  Her seçim bölgesinde harcanacak her bir TL’s?n?n ne kadar etkili olaca??n? ö?renmek, ve b?tçeyi bu hesaba göre, paran?n en verimli olaca?? yerlere aktarmak gerekir.

Harcanacak paralar?n hangi bölgelerde ne kadar etkili olaca??n? nas?l anlayaca??z?   Bunun cevab?n? verebilmek için, öncelikle, her seçim bölgesinde milletvekilliklerinin oylara göre nas?l  da??t?ld???n? bilmek gerekir.

T?rkiye’de kullan?lan seçim metodu, nisbi temsil d’Hondt metodudur. Bu metodun detay?n? bir örnekle anlatmak daha kolay. Diyelim ki, bir ?ehirden 7 milletvekili ç?kacak.  Her parti, seçimden önce, kendi partisinin 7 milletvekili aday?n?n s?raland??? listeyi ilan eder.

?rnek olarak, seçime giren 5 parti oldu?unu varsayal?m.  Bu partilere A partisi, B partisi, C partisi, D, ve E partisi diyelim ve bu 5 partinin de ulusal seçim baraj?n? a?t???n? varsayal?m. Bu ?ehirde A partisi oylarin %33’?n? alm?? olsun.  B partisi %25 oy als?n.   Di?er partilerin oy oranlar?n?n da ?u ?ekilde oldu?unu varsayal?m: C partisi: %20,  D partisi: %12,  E partisi: %10.

Seçimden sonra, her partinin ald??? oy oran?, s?ras?yla  1’e, 2’ye, 3’e, 4’e, 5’e, 6’ya ve 7’ye böl?n?r.  Bu böl?mlerden ortaya ç?kan rakamlar?n en b?y?k 7 tanesi hangi partiye ait ise, o partilerin listelerindeki adaylar s?ra ile milletvekili olma hakk?n? kazan?rlar.

A?a??daki tablo bu hesab? gösteriyor.

tablo_1

Parti isimleri birinci s?tunda belirtilmi? durumda.   Bu ?ehirden 7 milletvekili ç?kaca?? için, her partinin oy oran? s?rayla 1’den 7’ye kadar böl?n?yor.   ?rne?in, A partisinin ald??? oy oran? %33.  A partisinin ald??? oyu 1’e bölersek 33,  2’ye bölersek 16.5,  3’e bölersek 11, 4’e bölersek 8.3, vs. buluyoruz.  B partisinin ald??? oy oran? %25.  Bunu 1’e bölersek 25, 2’ye bölersek 12.5,….. 7’ye bölersek 3.6 buluyoruz. Bu bölmelerin sonucunda ortaya ç?kan en b?y?k rakamlar koyu siyah ile belirlenmi? durumda. En b?y?k  rakam 33, ve bu rakam A partisine ait.  Bu demektir ki, ilk milletvekili A partisinden seçilmis durumda.  ?kinci b?y?k rakam 25, ve B partisine ait.  Bu demek ki, bu ?ehirden seçilen ikinci vekil, B partisinden.  En b?y?k ?ç?nc? rakam 20, ve C partisine ait; yani ?ehrin ?c?nc? milletvekili C partisinden, vs.

Sonuç olarak, bu ?ehirden ç?kacak 7 milletvekilinden ?ç?n?n A partisinden, ikisinin B partisinden ç?kt???n?, C ve D partilerinin ise birer milletvekili kazand???n? gör?yoruz. E partisi ise milletvekili ç?karamam?? durumda.

?imdi ayn? ?ehre bir daha bakal?m.  Fakat,  B partisinin %2 oyu E  partisine kaym?? olsun.  Yani, di?er partilerin oy oranlar? ayn? kals?n, fakat sadece B partisinin oyu % 25’ten  %23’e insin ve E partisinin oyu %10’dan %12’ye ç?ks?n.  Bu %2 lik oynama bak?n ne ciddi bir sonuç de?i?ikli?i yaratacak.

Tablo_2_2

Yukardaki tablo bu yeni oy da??l?m?n?n sonucunu gösteriyor. % 2’lik oyun B Partisi’nden E Partisi’ne kaymas?, A partisinin milletvekili say?s?n? 3’ten 2’ye indirirken  E partisinin milletvekili say?s?n? s?f?rdan bire ç?kard?.  Yani, %2’lik oyun B’den E’ye kaymas?, A Partisi’nin milletvekili koltu?unu E partisine getirdi.  Tabloda, A partisinin kaybetti?i vekillik k?rm?z?, E partisinin kazand??? vekillik ise ye?il renkle gösteriliyor.

Bu örnek gösteriyor ki, T?rkiye’deki seçim sisteminin yap?s? nedeniyle çok k?ç?k oy kaymalar?, bir ilden ç?kacak bir ya da daha fazla milletvekilinin bir partiden di?erine gitmesine yol açabilmektedir.


?imdi, 2011 seçimlerinde ortaya ç?km?? olan GERÇEK örneklere bakal?m.  Yerimiz k?s?tl? oldu?u için ?ç örnekle yetinece?iz: Bursa, Bolu ve ?zmir-Birinci Bölge sonuçlar?.

2011 BURSA Seçimi:

Kay?tl? seçmen: 1,876,748; Oy kullanan: 1,678,968; Oy kullanmayan: 197,780; Milletvekili say?s?: 18

Baraj? geçen partilerin oylar?:

AKP: 875,380 (52.14%); CHP: 412,887 (24.59%); MHP: 238,137 (14.18%)

Partilerin kazand?klar? milletvekili say?lar?:

AKP: 11; CHP: 5; MHP:2

2011’deki bu seçimde, Bursa’da ortaya c?kan bu sonucun yerine e?er ?öyle bir durum olsayd?:

AKP’ye oy veren 875,380 secmenden sadece 474 kisi AKP yerine MHP’ye oy vermis olsaydi, veya 2,212 ki?i AKP yerine ba?ka bir partiye (mesela CHP’ye) oy vermi? olsayd?, veya

Oy kullanmam?? olan yakla??k 198,000 ki?iden sadece 604 ki?i, oy kullan?p oyunu MHP’ye vermi? olsa idi:

AKP 11 degil 10 vekil kazanacakt?. MHP’nin vekil sayisi ise 2 degil, 3 olacakt?.

 ?te yandan, CHP’nin Bursa’dan bir vekil daha ç?karabilmesi için ya AKP’den yakla??k 41,800 ki?iyi, ya da ba?ka partilerden 64,600 ki?iyi kendi safh?na çekmesi gerekirdi ki, bu kolay de?il.

Ayn? ?ekilde, Bursa’da AKP’nin  bir vekil daha kazanabilmesi (11 yerine 12 vekil ç?karmas?) zordu.  Bu i? için AKP’nin CHP’nin 34,000 seçmenini kendisine çekmesi, veya di?er partilerden 115,500 oy kazanmas? gerekiyordu ki, bu daha zor ve daha çok efor gerektiren bir hamle.

Bu durum ?unu gösteriyor ki, CHP ve AKP Bursa’da bir milletvekili daha fazla ç?karma ?ans?ndan uzakt?lar. Fakat MHP, çok az bir gayretle bir milletvekili daha ç?karma ?ans?n? heba etti 2011 y?l?nda Bursa’da.

2011 BOLU Seçimi: 

Kay?tl? seçmen: 200,401 ; Oy kullanan: 180,153; Oy kullanmayan: 20,248; Milletvekili say?s?: 3

Baraj? geçen partilerin oylar?:

AKP: 103,908 (57.68%); CHP: 35,504 (19.71%); MHP: 28,537 (15.84%)

Partilerin kazand?klar? milletvekili say?lar?:

AKP: 2; CHP: 1; MHP:0

2011 Bolu seçim sonuçlar?, yukarda aç?klad???m?z seçim form?l? çerçevesinde incelendi?inde gör?l?yor ki, AKP’nin Bolu’dan bir milletvekili daha ç?karmas? için CHP’ye oy veren gruptan sadece 732 ki?iyi, ya da di?er partilerden, veya oy kullanmayan seçmenlerden 2,900 ki?iyi kendi saf?na çekmesi gerekiyordu.

Di?er bir deyi?le, e?er AKP Bolu’da CHP’ye oy veren seçmenler içinden yaln?zca 732 ki?iyi ikna edebilse, Bolu’nun ?ç?nc? milletvekili CHP yerine AKP’li  olacakt?.

2011 ?ZM?R 1. Bölge Seçimi:

Kay?tl? seçmen: 1,428,414; Oy kullanan: 1,248,322; Oy kullanmayan: 180,092; Milletvekili say?s?: 13

Baraj? geçen partilerin oylar?:

AKP: 454,390 (36.32%); CHP: 528,001 (42.38%); MHP: 134,473 (10.77%)

Partilerin kazand?klari milletvekili say?lar?:

AKP: 6; CHP: 6; MHP:1

CHP e?er ?zmir 1. Bölge’de AKP’ye oy verenlerden sadece 979 kisiyi (AKP secmeninin binde ikisini) kendi saf?na çekmi?  olsayd?, ya da ba?ka partilerden veya oy vermeyenlerden 2,000 ki?iyi sand??a çekebilseydi, bu bölgeden 6 yerine 7 milletvekili ç?karacakt?.

Sonuç olarak, k?saca ozetlemek gerekirse, T?rkiye’de her partinin bir ?ehirden kaç milletvekili ç?karaca??n? belirlemek için kullan?lan modelin yap?s? nedeniyle, verilen oylar?n partiler aras?nda çok az miktarda oynamas? bile, milletvekilli da??l?mlar?n?  etkiliyor.

Bu durumda ak?ll? parti yoneticileri ne yapar?  Yukarda da belirtti?im ?zere, mali kaynaklar, en etkili olacak yerlerde kullan?lmal?.

Bu da ?u demektir:  2011 Bursa, Bolu ve ?zmir-Birinci Bölge seçimleri için yap?lan yukardaki analizin benzerini, ?u an itibariyle her seçim bölgesi için yapmak gerekir.

Milletvekili da??l?m?n? belirleyen (ve yukar?da aç?klanan) form?l belli oldu?una göre, ve T?rkiye’de bilimsel yöntemlerle kamu ara?t?rmalar? yapan, ve ?ehir baz?nda seçmenlerin tercihlerini ba?ar?yla tahmin eden kurulu?lar bulundu?una göre, çok az oy fark?yla  kazan?l?p-kaybedilecek milletvekilliklerinin nerelerde oldu?unu ortaya ç?karmak kolay.

Bu bilgi ortaya ç?kt?ktan sonra da, kaynaklar? bu belirlenen ?ehirlere ve bölgelere aktarmak gerek.

Duha Alt?nda? ile yapt???m?z bir çal??ma gösteriyor ki, bu y?lki seçimde Meclis’e girecek olan 550 milletvekilinin yakla??k 40’? bu ?ekilde, birkaç y?z oyun, en fazla birkaç bin oyun kaymas? nedeniyle belirlenecek.

40 milletvekilli?inin  bu ?ekilde kazan?l?p-kaybedilmesinin sonucu ise, tek ba??na iktidar olmak ya da olamamak, veya, muhalefette kalmak ya da iktidar orta?? olmak anlam?na gelebilir. 

Parti yoneticileri bu tip bilimsel yöntemleri kullan?yorlar m?? Seçimde belli olacak!

 

 

 

 

 

 

 

?nsanlar Neden E?itim Alm?yorlar?

Bir önceki yaz?da, e?itimin  çal??anlar?n  gelirini önemli ölç?de art?rd???ndan bahsetmi?tim.  Al?nan her bir y?l e?itim, insanlar?n gelirini ortalama olarak, kalk?nm?? ?lkelerde 10 %,  dar gelirli ülkelerde ise %15 oran?nda art?r?yor.  E?itim e?er bireylerin be?eri sermayelerine ve dolay?s?yla kazançlar?na bu derece etkiliyse, az e?itimli insanlar (ve az e?itimli ?lkeler) neden e?itimlerini art?rm?yorlar? Bu sorunun cevab?n?n ard?nda, a?a??da önem s?ras? olmaks?z?n s?ralanm??, en az 4 neden bulunmaktad?r.

1) Bu nedenlerden ilki bilgi problemidir. Ço?u insan, özellikle yoksul ve az e?itimli ki?iler, daha fazla e?itim alman?n onlar?n gelirlerini önemli ?ekilde art?raca??ndan habersizdir. Her ne kadar, e?itimli insanlar?n az e?itimli olanlara nazaran daha fazla gelir sahibi oldu?u bilinse de, e?itimdeki az bir art???n gelirleri ne kadar y?kseltece?ini anlayamak zordur. Örne?in, ortaokul mezunu bir ki?inin bir t?p doktorundan daha az gelir sahibi oldu?u bilinir, ama ortaokul mezunu o ki?inin e?er lise diplomas? olsa idi, ne kadar daha fazla geliri olurdu? Bunu bilmek daha zordur. Bilimsel ara?t?rmalardan elde edilen sonuçlar gösteriyor ki, gençler, liseyi bitirmi? olmalar? halinde gelirlerinin ne kadar artaca??n?n fark?nda de?iller. E?er, lise diplomas?n?n gelir art??? sa?lad???na dair bilgi onlara verilirse, lise bitirme e?ilimlerinin artt??? gözleniyor. Ayn? ?ekilde, ara?t?rmalar gösteriyor ki e?er anne ve babalar e?itimin getirisi hakk?nda bilgilendirilirlerse, onlar?n çocuklar?n?n okula devaml?l??? ve s?navlarda ba?ar?lar? yükseliyor.  Bu y?zden, geli?mekte olan ?lkelerde, e?itime olan talebi art?rman?n bir yolu, e?itimin gelirlere olan etkisi hakkinda insanlar? bilgi sahibi yapmak.

2) ?kinci sorun ise e?itim kar??t? kültür. Baz? toplumlar e?itime, ele?tirel dü?ünmeye ve ayd?n olmaya yatk?n bir kültüre sahipken, baz? toplumlarda tam tersi bir durum geçerlidir. Farkl? ülkelerde bulunmu? bir dikkatli gözlemci, e?itime yak?n ve e?itime uzak k?lt?rl? ülkeleri kolayl?kla ay?rdedebilir. Göstergeler oldukça belirgindir. E?itim yanl?s? ülkelerde, ?airlerin ve bilim insanlar?n?n isimlerinin sokaklara ve meydanlara verildi?ini görebilirsiniz. Topluma aç?k alanlarda filozoflar?n, sanatç?lar?n, bilim insanlar?n?n ve yazarlar?n heykellerine rastlars?n?z. E?itim kar??t? k?lt?re sahip ülkelerde ise, sokak isimlerinin o ?lkenin sava? kahramanlar?ndan olu?tu?unu, parklarda sanatç?larin de?il siyasetçilerin heykellerini gör?rs?n?z. ?lk gruptaki ülkelerde her yerde kitapç?lar görs?n?z ve  insanlar?n evlerinde kütüphaneler ya da kitap koleksiyonlar? oldu?unu gözlemlersiniz. Bu ?lkelerde ço?u semtte k?t?phane vard?r ve o semtin sakinleri taraf?ndan kullan?l?r. ?kinci gruba dahil olan ülkelerdeki ortalama insan için kitap ve k?t?phane önemli bir kavram de?ildir.  ?lk gruptaki ülkelerde sanat ve bilim müzeleri sosyal hayat?n önemli kurumlar? iken, ikinci gruptaki ülkelerde ço?u insan ömrü boyunca bir müzenin kap?s?ndan içeri ad?m atmayacakt?r.

Sonuç olarak, bir ülkenin kültürel yap?s?n?n, o ?lke insan?n?n e?itime olan talebi üzerinde  etkisi vard?r.  Bu, kötü bir haber gibi göz?k?yor.   Çünkü kültürün de?i?meyece?i, de?i?se bile çok yava? evrim geçirece?ini dü?ünül?r. Bu inan?? tamamen do?ru de?ildir. Ekonomistlerin son zamanlarda gösterdikeri gibi e?er ekonomik, siyasi ve kurumsal çevre de?i?irse, toplumlar?n kültürel benlikleri de de?i?ir. Bu önemli noktay? ilerki yaz?lar?mda açaca??m.

3) ?nsanlar e?itimin getirisi konusunda olabildi?ince bilgili olsalar ve kültürel miraslar? onlar? e?itime yatk?n yapsa bile, baz? durumlarda daha fazla e?itim almamak en iyi seçenek olabilir. Daha fazla e?itimin be?eri sermayeyi ve kazanc? art?rd??? do?rudur. Ancak herhangi di?er bir yat?r?m gibi, be?eri sermayeye yap?lan yat?r?m?n da bir tak?m maliyetleri vard?r. ?rne?in, e?er insanlar?n ya?am süreleri k?saysa, e?itim iyi bir yat?r?m olmayabilir. Çünkü bu durumda, e?itiminin finansal getirisi sa?layacak zaman dilimi (e?itim sonu ile emeklilik aras? y?llar) k?sad?r.

Ortalama ya?am süresi 50 y?l olan ve insanlar?n 43 ya??nda emekli oldu?u bir ülke dü?ünün (Dünya üzerinde bu kadar dü?ük ya?am süresi sahip ?lker var.  ?rnekler: Nijerya, Kamerun ve Fildi?i Sahili). Böyle bir ?lkede, ilkokul e?itimini 13 ya??nda tamamlam?? bir insan dü?ünün. Bu insan, i? gücü piyasas?nda 43 ya??nda emekli olana kadar, 30 y?l çal??abilir. E?er bir ilkokul mezununun y?ll?k kazanc? 5,000 dolar ise, ömür boyunca kazanaca?? ücret (zaman diskontunu göz ard? ederek) 5,000 kere 30, yani 150,000 dolar olacakt?r.

?imdi bu insan?n 6 y?l daha okula devam etti?ini var sayal?m. Bu 6 senelik ilave e?itimi tamamlad?ktan sonra y?ll?k gelirin 6,000 dolar oldu?unu d???nelim. Bu insan, e?itimine 6 y?l daha devam etti?i için okulu bitirdi?i zaman ya?? 19 olurdu. Bu demek oluyor ki, emekli olana kadar 24 y?l çal??acak vakti vard?r (19-43 ya?lar? aras?nda), ve bu durumda elde edece?i toplam gelir 6,000 $ x 24 = 144,000 dolard?r. Bu örnekteki insan için, 6 y?l daha fazla e?itim almaya de?mez çünkü bu ekstra 6 y?ll?k e?itimin f?rsat maliyeti (okula giderken kaybedilen gelir) okulu bitirdikten sonra elde edilecek finansal kazançtan daha fazlad?r.

E?er emeklilik ya?? 43 de?il de daha y?ksek olsayd? (53 gibi), çal??anlar?n ön?nde, okula giderek yap?lan yat?r?m?n kar??l???n? alacak daha uzun s?re olaca??ndan, e?itim makul bir yat?r?m olurdu.

Görüldü?ü üzere, çal??ma hayat? s?resi k?sa ise, daha fazla e?itim almak ekonomik aç?dan mant?kl? de?ildir. E?er ki?inin ya?am süresi beklentisi k?saysa ve bula??c? hastal?klar, ?iddet, sava?, gibi nedenlerden dolay? ölüm ihtimali yüksekse, ya da genç ya?ta emeklilik gibi bir sebeple çal??ma hayat? s?resi k?sal?rsa,  e?itime yat?r?m yapmak e?ilimi az olur.

4) Dördüncü sorun maddi zorluk ve e?itim arz? yetersizli?idir. E?er e?itim almak maddi bak?mdan engelleyici ise, insanlar?n e?itime talebi olmaz. E?itim ücreti, kitaplar ya da ö?retim materyalleri ö?rencinin ve ailesinin gelir düzeyine oranla yüklü bir miktarda ise, (e?itimin getirisi y?ksek olsa bile) e?itim talebi d???k olur.  E?itim bedava olsa dahi, okulda harcanan zaman, o ki?iyi para kazanmaktan al?koyar.  Bu durum, okul paras?z olsa bile, e?itime yap?lan yat?r?m?n, özellikle lise ve üniversite ö?rencileri için masrafl? bir yat?r?m olabilece?ini gösterir. Bunu ?öyle de d???nebiliriz: Bir i? alan?na yat?r?m yapmak isteyen, ve yapaca?? bu yat?r?m?n getirisinin y?ksek olaca??na inanan bir i?adam?, bu yat?r?m için gerekli finansman? bulamazsa, yat?r?m gerçekle?meyecek ve hesaplanan getiri elde edilemeyecektir.

Bir toplumda e?itime talep olmas?na ra?men, baz? durumlarda, özel sektör, ya da devlet kurumlar? taraf?ndan arz edilen e?itim miktar?, talebi kar??lamayabilir.

E?itimin, neden devlet veya özel sektör taraf?ndan yetersiz olarak sa?land???, ve maddi durumu yetersiz ögrenciler hakk?nda ne yap?lmas? gerekti?i ayr? bir yaz?m?n konusu olacak.  Cevab?n içeri?inde, toplumdaki insanlar ad?na (onlar?n vekili olarak) görev yapan siyasetçilerin motivasyonlar?, ve finans ve kredi piyasalar?ndaki problemler gibi konular olacak. Bu çerçevede, “Neden temel e?itim ço?u ülkede zorunlu?”, “E?itim herkes için paras?z m? olmal??”, “Bankac?l?k sektörü ve kredi piyasas? e?itimdeki aksakl?klar? çözebilir mi? gibi sorular?n cevab?n? verece?im.

E?itim, Verimlilik ve Bireysel Kazanç

Bir önceki yaz?da,  ?lkedeki e?itim d?zeyinin artmas?n?n o ?lkenin gelir d?zeyine do?rudan ve olumlu etkisi oldu?unu yazd?m. Ancak, ülkeler bireylerin toplam?d?r ve “ülke geliri ” bu bireyler taraf?ndan üretilen ürün ve hizmet de?erlerinin ta kendisidir. Yani, meselenin temelinde yatan soru, bireyler daha e?itimli olduklar?nda onlar?n ekonomik üretkenliklerinin ve ki?isel gelirlerinin art?p artma??d?r.

Bir i?te çal??an insanlar?n gelirleri ile onlar?n e?itimlerinin ili?kisini  inceledi?imizde, e?itimli ki?ilerin gelir düzeylerinin az e?itimli olanlara k?yasla  her zaman daha yüksek oldu?unu buluyoruz. Bu bulgu ço?u insan için ?a??rt?c? olmayabilir.  Fakat,  e?itim yükseldikçe elde edilen gelirdeki art???n  boyutu ?a??rt?c? olabilir.

A?a??daki iki grafik, yüksek gelirli bir ülke olan ABD ile, geli?me sürecinde bir ülke olan Türkiye’ de farkl? e?itim seviyesine sahip insanlar?n 2010 y?l?ndaki ortalama brüt ücretlerini  gösteriyor.

Blog2_WagesUSA_Turkish

Amerika e?itim düzeyi yüksek bir ülke iken (13.4 y?l) Türkiye’nin e?itim seviyesi Amerika’n?n ancak yar?s?na denktir (6.6 yil).  Fakat, iki ülkede de daha fazla e?itimli insanlar?n ald?klar? ?cretler, daha az e?itimli olanlara k?yasla daha yüksektir. Amerika’da lise diplomas? olmayan ki?iler saati ortalama 12 dolara çal???rken, lise mezunlar?n?n  ücreti %33 daha yüksektir (16 dolar).  Amerika’da ?niversite mezunu olanlar?n kazand??? saatlik ücret, lise mezunlar?ndan %75 daha fazlad?r (28 dolar).  Y?ksek lisans (Master ve doktora) sahibi insanlar?n ortalama saat ?creti ise 35 dolard?r.

Blog2_WagesTurk_EnglishAyn? yap? Türkiye’de de vard?r. Ortaokul düzeyinde ve daha az  ö?retim alm?? bireylerin elde ettikleri saatlik ücret 5.1 TL iken, lise mezunlar?n?n saat ücreti 6.4 TL, yani %25 daha fazlad?r. Teknik lise mezunlar?n?n saat ba?? kazand?klar? ?cret, ortaokul ve daha d???k e?itimlilerden %50 daha yüksektir.   T?rkiye’de ?niversite mezunlar?n?n ücretleri ise, lise mezunlar?n?n iki kat?d?r.

Bunlar, ciddi farkl?l?klard?r; ve, çal??anlar?n maa? ve ücretlerinin onlar?n e?itim düzeylerine göre bu ?ekilde farkl?l?k göstermesi, d?nyan?n her ülkesinde böyledir.  Çin’den ?ngiltere’ye, Endonezya’dan ?srail’e, bu yap? bütün ülkelerde mevcuttur.

Tabii burada sorulmas? gereken soru ?udur: Ücretlerdeki bu farklar acaba gerçekten e?itimin etkisini mi yans?t?r, yoksa ba?ka bir olgunun mu göstergesidir?  ?rne?in, “belki de e?itimli insanlar, ba?lant?lar? ve ili?kileri kuvvetli olan varl?kl? ailelerden geliyorlard?r.  Bu yüzden, bu tip varl?kl? ailelerin çocuklar?, e?itim almasalar bile, aileleri sayesinde zaten daha fazla gelir sahibi olacaklard?” denebilir.  E?er bu varsay?m do?ru ise, durum ?udur: Varl?kl? ailelerin çocuklar?, dar gelirli ailelerin çocuklar?na oranla daha fazla e?itim al?rlar, ve bu varl?kl? çocuklar b?y?d?klerinde daha fazla gelir sahibi olurlar.  Fakat, ortaya ç?kan bu gelir fark?n?n sebebi e?itim de?il, aileler arasindaki servet fark?d?r.

Ba?ka bir olas?l?k daha var. ?nsanlar?n zeka ve disiplin gibi özellikleri onlar?n verimliliklerini ve kazançlar?n? olumlu etkiler.  Dolayisiyla, zeki ve disiplinli insanlar?n bu özellikleri onlar?n gelirlerinin yüksek olmas?na sebep olur.  ?te yandan, daha zeki ve disiplinli bireyler okulda daha ba?ar?l? olmaya e?ilimlidirler. Bu demek oluyor ki, zeki insanlar için okula gidip e?itim almak daha kolay oldu?undan, zeki insanlarin e?itim seviyesi daha yüksek olacakt?r.  Ve bu tip insanlar genelde daha verimli olduklar?ndan maa? ve ücretleri de yüksek olacakt?r. E?er bu sav do?ruysa, insanlar  daha uzun s?re okula gittikleri için de?il, okulu b?rakanlardan daha zeki olduklar? için daha yüksek kazanç elde ediyorlar demektir.

Ekonomistler bu ve benzeri bir çok faktör?n etkilerini hesaba katarak yapt?klar? analizler sonucunda, e?itimin kazançlar üzerindeki gerçek  etkisini ortaya ç?karm?? durumdalar. Bu alanda yap?lan ara?t?rmalar?n ortaya ç?kard??? sonuç sudur: ?nsanlar?n zeka düzeyi, azimleri, disiplinleri, ailelerinin serveti  ve kazançlar?n? etkileyebilecek olas? t?m faktörleri hesaba katt?ktan sonra, bir y?l daha fazla e?itim sahibi olmak, çal??an?n gelirini ortalama %10 art?r?r.

Daha detaya inmek gerekirse: ya?lar?, cinsiyetleri, i? tecrübeleri, aile profilleri, zeka düzeyleri ve benzeri bir cok ki?isel özellikleri, ve çal??t?klar? endüstri alan? da ayn? olan iki insan? ele alal?m. E?er bu insanlardan birincisi di?erinden 3 y?l daha fazla e?itim alm?? ise, ald??? ücret di?erinden %30 daha fazla olur. Bu, e?itimin ücretler üzerindeki direkt etkisidir.

Bu %10 luk getirinin sebebi, e?itimin insanlarin kognitif yeteneklerini (beyni daha iyi kullanarak  analiz yapabilme ve bilgi sahibi olma yetene?i) ve becerilerini geli?tirmesidir. Sonuç olarak, daha e?itimli insanlar i? gücü piyasas?nda daha üretken olurlar ve daha yüksek gelir elde ederler.

E?itimin maa?lar ve ?cretler üzerindeki etkisi dü?ük gelirli ülkelerde daha fazladir. Geli?mekte olan ülkelerin çal??anlar?, okula gittikleri her bir y?l için, ücretlerinde %15 art?? görürler.  Benzeri ?ekilde, e?itimin kad?nlar?n ücretleri ?zerine olan etkisi, erkeklerin ücretleri ?zerine olan etkisinden daha b?y?kt?r.

Ayr?ca, e?itimin getirisi (ücretlere olan etkisinin boyutu) son y?llarda giderek daha da artmaktadir. E?itim seviyesi yüksek olan bireyler i? gücü piyasas?nda giderek daha fazla ödüllendirilirken, az e?itimli insanlar?n gelirlerinde bir art?? görülmemektedir. Bunun kayna??, teknolojik geli?melerin çal??anlar? bu yeni teknolojileri yetkin bir ?ekilde kullanabilme ihtiyacinda b?rakmas?d?r.

Tüm bunlar?n anlam? ?udur.  E?itim, çal??anlar?n beceri seviyesini, verimlili?ini ve dolay?s?yla gelirlerini art?ran çok önemli bir yat?r?md?r. Bu yat?r?m, özellikle dü?ük e?itim düzeyine sahip olan toplumlar?n ekonomik geli?mesi için daha da önemlidir.

E?itim ve Ülke Kalk?nmas?

?nsanl???n ön?ndeki en b?y?k zorluklardan biri, farkl? ?lkelerde ya?ayan bireylerin hayat kalitelerinin birbirlerinden çok farkl? olmalar?.   Ekonomistler, bir ?lkenin hayat standard?n?n kuvvetli bir göstergesi olarak o ?lkede ki?i ba??na d??en milli geliri kullan?rlar. ?lkelerin ki?i ba??na d??en milli gelirlerini etkileyen bir çok faktör olmakla birlikte, bunlar?n en önemlilerinden biri, ?lkenin ortalama e?itim d?zeyidir.  Daha e?itimli ?lkelerde ki?i ba??na d??en milli gelir daha y?ksektir.

A?a??daki tablo, baz? ülkelerdeki ortalama e?itim düzeyi ve 2013 y?l?nda ki?i ba??na dü?en milli geliri gösteriyor. Örne?in, Fas’taki ortalama e?itim 4.2 y?l ve ki?i ba?? gelir 3,000 dolarken, Turkiye’deki ortalama e?itim süresi 6.6 y?l ve ki?i ba?? gelir 10,900 dolar. Uruguay’da ise ki?i ba?? gelir 16.300 dolar ve ortalama e?itim süresi 8 y?ld?r.

K?yaslamak gerekirse, ABD’deki ortalama e?itim 13.4 y?l ve ki?i ba?? gelir 53,000 dolar,  Almanya’da ise ortalama e?itim, 12.7 y?l ve ki?i ba?? gelir 46,000 dolard?r.

Blog2_Table_TURKISH

A?a??daki grafik, d?nya üzerindeki tüm ülkeleri kullanarak, her bir ülkenin ki?i ba??na dü?en gelir miktariyla ayn? ülkenin e?itim seviyesini göstermektedir. Görüldü?ü üzere, dü?ük e?itim düzeyine sahip ülkeler fakirken, daha e?itimli ülkeler daha yüksek gelir düzeyine sahiptir.

GDP_EDU_TR

Bu grafikte gösterilen e?itim ile gelirin ayn? yönde giden ili?kileri ilginç olmakla birlikte, bu, bir ülkenin e?itim seviyesi artt??? zaman o ?lkede ki?i ba??na gelir artacakt?r anlam?na gelmez.

E?itiminin  gelir düzeyi üzerindeki gerçek etkisini belirleyebilmek için iki tane ters etkeni hesaba katmak gerekir. Birinci ters etken ?udur.   Bir ?lke ekonomik olarak kalk?nd?kça  ve ülkenin milli geliri artt?kça, e?itim sistemine daha fazla kaynak aktar?labilinir, ve yap?lan bu yat?r?m ülkenin e?itim seviyesini y?kseltir.  Bu durumda, e?itimin milli gelire de?il, tam tersine, milli gelirin e?itime etkisi vard?r.  Bu durumda da grafikteki pozitif ili?ki gözlenir, fakat  yorumu farkl?d?r: ?lkeler e?itimli olduklar? için zengin de?iller; tam tersine, zengin olduklar? için vatanda?lar?n? e?itebiliyorlar.

?kinci ters etken ise ?u olabilir:  Arka planda, hem ülkelerin e?itim seviyelerini, hem de ekonomik geli?imlerini ve gelir d?zeylerini etkileyen bir ?ç?nc? etken olabilir. ?rne?in, baz? ülkelerin insanlar? kültürel olarak okumaya, yazmaya, dü?ünmeye, bilime, sanata, ve genel olarak e?itime yak?n olabilirler.  Bilime ve e?itime aç?k olmak  gibi bir kültürel özellik e?er o ?lke insanlar?n? daha yenilikçi, yarat?c?, ve üretken yap?yorsa, bu demektir ki ülkenin e?itim ve gelir seviyelerinin yüksek olmas?n?n as?l sebebi ve gerçek itici güç, o ülkedeki e?itim k?lt?r?d?r.

Ekonomistler, bu örneklerdeki gibi muhtemel etkileri hesaba katan metotlar kullanarak ülkelerin e?itim düzeylerindeki art???n gerçekten de ülke gelirine do?rudan olumlu etkisi oldu?unu gözler önüne sermi?lerdir.  Yap?lan bilimsel çal??malar göstermi?tir ki, ?lkeler aras?ndaki gelir farklar?n?n önemli bir böl?m? yine ülkeler aras?ndaki e?itim fark? ile aç?klanabilir. Di?er bir deyi?le, e?er bir ülkenin çal??an nüfusu daha e?itimliyse, o ülkedeki ki?i ba??na dü?en gelir, az e?itimli di?er bir ülkeye nazaran daha fazla olacakt?r.

Yine, bilimsel ekonomik çal??malar göstermi?tir ki, e?itim kalitesinin fark? da ülkeler aras?ndaki gelir farklar?n? etkiler. E?er iki ülkenin çal??an nüfusu ayn? e?itim düzeyine sahipse, fakat bu ülkelerden birinin  e?itim kalitesi  di?er ülkeye göre daha y?ksekse, birinci ülkedeki ki?i ba??na dü?en gelir, ikinci ?lkeye göre  daha yüksek olur.

B?t?n bunlar ?unu ifade eder: Bir ?lkenin insanlar? daha çok ve daha kaliteli e?itim ald?klar?nda,  bu artan e?itim d?zeyinin o ?lkede ya?ayan insanlar?n refah?na  (ki?i ba?? gelire) do?rudan etkisi vard?r.

(Konunun devam? bir sonraki yaz?da)

Alt? Buçuk Nedir?

Bu blo?un ad? “alt? buçuk,” çünkü geli?mekte olan ülkelerde ya?ayan insanlar?n ald?klar? e?itim ortalama 6.5 y?l. Bu da, yakla??k olarak ilkokul diplomas?na denk. Gelir düzeyi yüksek olan ülkelerdeki insanlar?n ortalama e?itim seviyelerinin 12 y?l?n ?zerinde oldu?unu dikkate ald???m?zda, bu çarp?c? bir istatistiktir.

Dünyan?n bir çok ülkesinde çocuklar 6 ya??nda okula ba?larlar. Demek oluyor ki, geli?mekte olan bir ülkedeki ortalama insan 12 veya 13 ya??nda e?itimini tamamlam?? ve bu ya?tan sonra bir daha okul y?z? görmemi?tir.

A?a??daki harita, d?nya ?zerinde 25 ya? ve üzeri ki?ilerin ald?klar? ortalama e?itim sürelerini gösteriyor. K?rm?z? ülkelerde ya?ayan insanlar?n ortalama e?itimi 7 y?ldan az iken, pembe renk ile belirtilen ülkelerde e?itim süresi 7 ila 9 y?l aras?nda de?i?iyor. Sar? ülkelerdeki ortalama e?itim d?zeyi 9 – 12 y?l aras?yken, ortalama e?itim ye?il ülkelerde 12 y?ldan fazla. Gör?ldu?? gibi, bir çok ?lkede ve özellikle geli?mekte olan ülkelerde, insanlar orta okul düzeyinde bile e?itim almam??  durumdalar.

Averageyearsofeducationaroundtheworld-5(Kaynak: Barro, Robert and Jong-Wha Lee, “A New Data Set of Educational Attainment in the World, 1950-2010.” Journal of Development Economics, 2013. Vol. 104, pp.184-198.)

E?itim düzeyi d???k ?lkeler ciddi zorluklarla kar?? kar??yad?rlar. Yüksek e?itimli ülkelere k?yasla fakirdiler. Az e?itimli ülkelerde çal??anlar daha az üretkendir. E?itim d?zeyi d???k ?lkelerde demokrasi iyi çal??mamaktad?r. Bu ?lkelerin yurtta?lar?n?n sa?l?k d?zeyleri d???kt?r. Bu ülkelerde ya?ayan kad?nlar?n kar?? kar??ya olduklar? ekonomik ve sosyal sorunlar daha fazla ve daha ciddidir. Az e?itimli ülkelerdeki çocuklar?n bebeklik ça??nda ölüm oran? daha y?ksek, ve insanlar?n hayat s?resi yüksek e?itimli ülkelere nazaran daha k?sad?r.

Elbette ki, yüksek gelirli ülkelerde ya?ayan az e?itimli insanlar da var. Bu insanlar da, fakir ülke yurtta??n?n derdi olan bir çok sorunu ya?amaktad?rlar. Örne?in, gelir d?zeyleri d???kt?r, ve sa?l?k durumlar? daha kötüdür.

Ekonomistlerin tan?mlad??? ?zere, be?eri sermaye, bireylerin verimlilik kapasitelerinin göstergesidir.  Bireylerin be?eri sermayeleri, e?itim, sa?l?k gibi etkenlerin geli?mesiyle artar. E?itim ise, be?eri sermayenin ana unsurudur.  Bilimsel ekonomik ara?t?rmalar, e?itimin ekonomik, sosyal ve politik göstergeler üzerinde  hem direkt, hem de dolayl? etkisi oldu?unu ortaya koymu?tur.

Bu blo?un amac?, be?eri sermayenin insan refah?n? art?rmada oynad??? önemli rolün alt?n? çizmek. Bu nedenle, be?eri sermayenin, ve özellikle de e?itimin ekonomik etkilerine yo?unla?an ?u gibi sorular?n bilimsel ara?t?rmalar sonucunda elde edilen cevaplar?n? dile getirmeyi planl?yorum: E?itim düzeyinin artmas?n?n insanlar?n gelirine etkisi nedir? Annenin e?itim düzeyi yükseldi?inde çocu?un sa?l??? ve ö?renme yetene?i nas?l etkilenir? Toplumda suç te?kil eden durumlara ve yolsuzlu?a ne tür etkenler neden olur? E?itim, toplumun kültürel de?erleri etkileyebilir mi? E?itimin ?rkç?l?k üzerinde etkisi var m?d?r? Siyasetçi davran??lar?n? güdüleyen faktörler nelerdir? ?nsanlar?n inançlar?, e?itim düzeyleri artt?kça de?i?ir mi? Kültürel faktörler, ekonomik davran??lar? ve ekonomik göstergeleri nas?l etkiler? Neden baz? ülkelerde kad?nlar i? gücüne kat?lmazlar? Kad?nlar?n söz sahibi oldu?u ülkelerin ekonomileri daha m? iyi i?ler? ?lkedeki kurumlar?n kalite d???kl???, ?lke insanlar?n? dürüst olmayan davran??lara te?vik eder mi?

Bu blog, makro-ekonomik meseleler üzerine odaklanan bir çok kaynak mevcut oldu?u halde, bireyin, hane halk?n?n, ?irketlerin ve çal??anlar?n davran??lar?n? ekonomi bilimi çerçevesinde tart??an az say?da blog oldu?una dikkat çeken dostlar?n isteklerine cevaben yarat?ld?. Umar?m bu blog yararl? bilgiler sunabilir ve burada bahsi geçecek konular?n önemi ?zerine dikkat çekebilir.