Beşiktaş’ın Penaltısı, Hukuk Devleti, ve Ekonomik Büyüme

Son onbeş yılda yapılan bilimsel ekonomik araştırmalar göstermiştir ki, ülkelerin hukuk sistemlerinin bağımsızlığı, mahkemelerin tarafsız ve adil olması ülkelerin ekonomik gelişmeleri için çok önemli bir etkendir.

Ülkeler arasındaki ekonomik refah farklılıklarını açıklayan bir çok faktör olmakla birlikte (örneğin, ülke işgücünün eğitim düzeyi, piyasaları düzenleyen kanunların yapısı,  vergi oranlarının düzeyi, kadınların işgücüne katılım oranı, vs. gibi),  bir ülkenin yargı sisteminin bağımsız ve tarafsız olması o ülkedeki ekonomik gelişmeyi sağlayan önemli bir etkendir. Sofistike ekonometrik modellere dayanan bu bilimsel çalışmaların (basitleştirilmiş) özü, aşağıdaki grafikte görülebilir.  Bu grafikte Dünya üzerindeki her ülke bir nokta olarak belirtilmiş, ve her ülkenin 2013 yılındaki kişi başı milli geliri ile (Amerikan dolari olarak)  aynı ülkenin adalet sisteminin (mahkemelerin)  bağımsızlık ölçüsünü gösterilmiştir.

Yargi

Yargının bağımsızlığının ölçüsü,  o ülkedeki mahkemelerin politikacılar, hükümet, firmalar, ya da herhangi başka bir grup tarafından baskı ve etki altına alınıp alınmadığının, yönetilip yönetilmediğinin, yargı kararlarını belirleyip belirlemediğinin göstergesidir. Sıfır ile 10 arasında değişen bu endeksin değerinin bir ülke için 10 olması, o ülkenin adalet sisteminin tamamen özerk ve kanunlarının tarafsız bir şekilde uygulanıyor olması anlamına gelir.  Endeksin değerinin düşük olması, o ülkenin adalet sisteminin bozukluğunu gösterir.

Grafikte görüldüğü üzere, bir ülkenin mahkemelerinin bağımsızlığı ile o ülkenin ekonomik açıdan gelişmesi (kişi başına gelir) arasında pozitif ilişki vardır: Yargı sistemi bağımsız ve adil olan ülkeler, ekonomik olarak gelişmiş ülkelerdir.

Bunun temel sebeplerinden birisi şudur.  Hukuk sisteminin adaletli olmadığı, kanunların her bireye eşit şekilde uygulanmadığı, bireylerin ekonomik ve sosyal haklarını mahkemeler yolu ile arayamadıkları bir sistemde, adaletin belirsizliği yüzünden, ekonomik aktörler arasında kontrat yapmak zorlaşır; adaletin belirsiz olduğu bir sistemde ekonomik yatırımın riski yükselir ve yatırımlar azalır.

Kanunların kime, nasıl uygulandığının belli olmadığı bir ülkede, ekonomik aktörler (yatırımcılar, firmalar, çalışanlar, işverenler) aralarında oluşabilecek anlaşmazlıkları mahkemelerin tarafsız olarak çözeceğine inanmazlarsa, ekonomik faaliyetler  ve yatırımlar yavaşlar.

Bunun tersine, ekonomik aktörler yargı sistemine güven duyarlarsa, tarafsız mahkemelerde haklarını arayabileceklerine inanırlarsa, o ülkenin ekonomik faaliyetleri artar ve ülke refahı yükselir.

Grafikte görüldüğü üzere, Türkiye, adalet sisteminin bağımsızlığı açısıdan çok kötü bir durumdadır.  Türkiye’nin Yargı Bağımsızlığı notu (2012 yılı itibariyle), 10 üzerinden 4’tür.  Notu bizim civarımızda olan ülkeler, Vietnam (3.9), Fas (3.9), Meksika (3.9), Kazakistan (4.0) Mısır (4.1), Swaziland (4.1)’dir.

Yargının bağımsızlığının Türkiye’den ilerde olduğu ülkeler arasında Brezilya (4.8), Pakistan (5.1), Ürdün (5.7), Malezya (5.9), Malta (6.3) gibi ülkelerin olduğunu görmek, Türk Adaleti’nin içinde bulunduğu zayıf durumu ortaya çıkartmaktadır.

 

 Türk Adaleti’nin zayıflığı ve Beşiktaş’ın Penaltısı

Bir ay kadar önce, bir Pazar gecesi televizyondaki bir futbol programında o hafta Beşiktaş futbol takımının oynadığı maçta ortaya çıkan bir penaltı pozisyonunun tartışılmasına şahit oldum.  Programı yöneten kişinin anlattığı detaylara göre, pozisyon Beşiktaş lehine bir penaltı idi, fakat hakem görmeyip, penaltıyı vermemişti.  Programa katılmış olan ve Beşiktaş taraftarı olmadıkları belli olan iki kişi ise, bir takım tuhaf mazaret ve açıklamalar yolu ile, bariz penaltı olduğu anlaşılan bu pozisyonda, penaltının bazı durumlarda verilmeyebileceğini anlatma çabası içinde idiler. Ayrıca, programın yöneticisi, Galatasaray ve Fenerbahce taraftarlarının bu bariz penaltıya itiraz eden Twitter mesajları attıklarını belirtti.

Bir futbol takımının taraftarı, oyunun kurallarını görmezden gelerek, kendi tuttuğu takıma fayda sağlamak amacı ile rakip takımın penaltısına “evet, bu penaltıdır” demez ise, ertesi gün kendisinin doğrudan taraf olduğu bir konuda anlaşmazlığı çözmek ile yükümlü bir mahkemenin kanunları ihmal ederek taraflı bir karar vermesine itiraz etme hakkını bulamaz.  Cünkü, adalet her koşulda ve her ortamda adalettir.  Adalet duruma göre, ortama göre, keyfe göre uygulanmaz.  Bağımsız ve tarafsız adalet, koşullar ne olursa olsun, kuralları gözü kapalı uygulamak, sonuçları ne olursa olsun uygulamak demektir.

Kurallar ve kanunlar ne olursa olsun, kuralları çiğneyerek ve “ne pahasına olursa olsun,”  “haksızlık yaparak,” “başkasının hakkını çalarak” kendine fayda sağlamak bir toplumda normal hale (norm haline) gelmeye başlamış ise, o toplumda insanların birbirlerine ve sisteme güvenleri azalır; ve böyle bir toplumda yargının  kuvvetli ve adil olmasi beklenemez. Cünkü bireylerin hukuk sisteminden böyle bir talebi  ve beklentisi yoktur.  Talep edilen “adil karar” değil, “kendi lehine” karardır.

Bu durumda akla gelen soru sudur: Türkiye’nin  Yargı Bağımsızlığı Notu’nun 10 üzerinden 4 olmasının sebebi Türk toplumu mudur?

Verimli ve dinamik bir ekonomik sistemin en önemli ozelliklerinden biri rekabettir. Işçilerin rekabeti, firmalarin rekabeti, fikirlerin rekabeti en kaliteli üretimin en verimli şekilde ortaya çıkmasına neden olur.  Rekabet ortamını düzenlerken önemli iki faktör, bireyler arasında “fırsat eşitliği” yaratmak ve “haksız rekabet”in önünü kesmektir.   Eğer bir toplumun bireyleri kendi çıkarları için, başkasına haksızlık yapmayı (haksız rekabeti) normal kabul ederlerse, o toplumun hukuk sisteminin de buna uyum gostermesi ve zaman içinde çürümesi olağandır.

Öte yandan, madalyonun bir de öbür yüzü vardir.  Yine son yıllarda yapılan bilimsel ekonomik araştırmalar göstermiştir ki, bir toplumun haksız rekabeti ve yolsuzluğu tasvip  ve tercih etme sebeplerinden biri, o ülkedeki hukuk sisteminin zayıflığıdır.

Diğer bir deyişle, toplumun yolsuzluğa müsamahakar tavrı adalet sisteminin kalitesini etkilemekle birlike, adalet sisteminin zayıflığı da toplumun tavrını ve tercihlerini etkilemektedir.   Mahkemelerin bağımsızlığını ve tarafsızlığını yitirmiş olduğu bir toplumda adalet sistemine güven kaybolduğu için, “kuralları belli olmayan” böyle bir toplumda bireylerin kendi başlarının çaresine bakmaları, ve “her ne pahasına olursa olsun,”  “haksızlık yaparak,” “başkasının hakkını çalarak” kendilerine fayda sağlamaya çalışmaları normaldir.  Bu sonucu ortaya cıkaran bir dizi akademik makaleden biri, Avrupa ülkeleri arasında hukuk sisteminin daha kötü olduğu ülkelerdeki insanların evrak sahtekarlığına, hırsızlığa ve yolsuzluğa eğilimlerinin daha fazla olduğunu göstermiştir.

Ozet olarak, toplumun hırsızlığı, haksızlığı, hak yemeyi, haksız rekabeti hoş görmesi  ve benimsemesine yol açan sebeplerden biri, o toplumun hukuk sistemindeki bozukluktur. Ote yandan, toplumun bu tavrı da hukuk sisteminin çürümesine destek vermektedir.  Bunun  sonucu da, Türkiye için, grafikte görüldüğü uzere, düşük kaliteli hukuk sistemi ve düşük gelir seviyeli bir dengenin oluşmuş olmasıdır.

Bu çıkmazdan nasıl sıyrılılır?  Cıkış yolunun  başlangıç noktası, yargı sisteminin bağımsızlığını sağlamak ve toplumu “her bireyin, –kim olursa olsun–, ülke kanunları önünde gerçek anlamda eşit olduğu,” adaletin bir insan hakkı olduğu,  toplumun ekonomik ve sosyal ilerlemesi icin bağımsız yargı sisteminin temel zorunluluk olduğu konusunda inandırmak, ve yargının adil ve bağımsız olma doğrultusundaki değişimin geçici değil, kalıcı olduğu konusunda toplumu ikna etmek gerekir.

Aynı zamanda, bireylerin kendi davranışlarının sorumluluğuna sahip çıkarak, günlük hayatta “haklının yanında olmaları” ve kendi çıkarları ile ters düşse bile “doğruya doğru demek”  yönünde davranmaları ve çevrelerine örnek olmalarının yüksek etkisi olacaktır.

Bu değişikleri yapamazsak, Türkiye’nin yukardaki grafikte işaretlenen yerinden oynaması kolay olmayacaktır.

Twitter: @NaciMocan

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>